Bak, Bunun için üzgünüm. Yani, iznin olmadan sana dokundum. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك أقصد لمسك بدون إذن |
Bunun için üzgünüm efendim. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك يا سيدي |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | اه آسف بشأن ذلك, |
Kusura bakmayın. Sıra vardı. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك فقد كان هناك طابور طويل |
O konuda üzgünüm. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك .. |
Evet, Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك .. |
Evet, Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك .. |
Bak, Bunun için üzgünüm baba. | Open Subtitles | اسمع , آسف بشأن ذلك يا أبي |
Bakın, Hanımefendi, Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | ،أنظري، سيدتي آسف بشأن ذلك |
Evet, aslında Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أجل، حسناً، أنا آسف بشأن ذلك |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} "مكتب المباحث الفيدراليّة الإقليمي (ساكرامنتو)، (كاليفورنيا)" آسف بشأن ذلك. |
- Bunun için üzgünüm. - Mutlu Noeller. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك عيد ميلاد مجيد |
Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك |
Bunun için üzgünüm, çünkü bu tür şeyleri sevmem. | Open Subtitles | ... أنا آسف بشأن ذلك ، لإنني ! لا أحب ذلك النوع من الأمور |
Bunun için üzgünüm, gerçekten. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك. حقاً. |
Kusura bakmayın. Namünasip davranıyordu. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك , لقد كان بذيئاً للغاية |
Evet, Kusura bakmayın. | Open Subtitles | أجل, آسف بشأن ذلك. |
Evet biliyorum. O konuda üzgünüm. | Open Subtitles | -أجل، أعلم، آسف بشأن ذلك |
Bu konuda üzgünüm, tatlım. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك يا عزيزتي |
Evet. Onun için üzgünüm. Ne diyebilirim ki? | Open Subtitles | اجل ، اجل ، آسف بشأن ذلك ماذا يمكنني ان اقولَ؟ |
Bunun için afedersin. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك |
Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن ذلك |
Bunun için kusura bakma. | Open Subtitles | آسف بشأن ذلك سأذهب لأحضر لنا بعض الشراب الطازج |