Madeline Ashton ve Dr. Ernest Menville için teslimat var. | Open Subtitles | لدي تسليم لمادلين آشتون والدكتور إيرنست مينفيل |
Yarım sabah ilk iş olarak şehre gidip Madeline Ashton'a boşanma davası açacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى مركز المدينة لأحضر ورق طلاق مادلين آشتون |
Onu yakalayıp yüzüğümü alabilirdim ama Ashton Irmağı'nın en zeki yayın balığını da öldürmüş olacaktım. | Open Subtitles | يمكنني أن أبقر احشاء تلك السمكة واستعيد خاتم زواجي لكن بذلك سأقتل أذكى سمكة في نهر آشتون |
Kemiklerimin büyümesi tamamlanınca Ashton'da kendime daha büyük bir ad yapmaya koyuldum. | Open Subtitles | حالما نمت عظامي في شكلها النهائي وضعت خطتي لنيل مكان أكبر لي في آشتون |
Ashton'dan ayrılırken herkes tavsiyelerde bulundu. | Open Subtitles | ذلك اليوم وانا اترك آشتون كل شخص كان عنده نصيحة |
Ashton'a dönme niyetim olmadığından eski yolda ne olduğunu görmenin tam zamanı diye düşündüm. | Open Subtitles | حسنا ، لما لم يكن عندي نية العودة إلى آشتون ابدا بدا الوقت مناسبا لإكتشاف هذا الطريق القديم |
Ashton'dan en son Norther Winslow geldi. Şu şair mi? | Open Subtitles | اخر شخص كان عندنا من آشتون هو نورثر وينزلو |
U ğraş, Ashton'dan ayrıl sonra da sevdiğin kız kasabanın en salağıyla nişanlı olsun. | Open Subtitles | بعد كلّ مافعلته لترك آشتون الفتاة التي أحبها مخطوبة الآن إلى أحد أكبر الحمقي |
Ashton ve Spectre'ın en büyük şairini Teksas'ta görmek beni şaşırtmıştı. | Open Subtitles | دهشت لرؤية أعظم شاعر في كل من آشتون وسبكتر وحتي خارج تكساس |
Onu yakalayıp yüzüğümü alabilirdim ama Ashton Irmağı'nın en zeki yayın balığını da öldürmüş olacaktım. | Open Subtitles | يمكنني أن أبقر احشاء تلك السمكة واستعيد خاتم زواجي لكن بذلك سأقتل أذكى سمكة في نهر آشتون |
Ashton Carnaby olmalı bu, | Open Subtitles | لا بد انه صاحب العيون المخادعة ذلك الأفعى آشتون كارنابي |
Yolda Ashton Kutcher'ı gördüm, çok mutluydu. | Open Subtitles | عبرت آشتون كوتشير في سيارتي وهو بدا سعيدا |
Bu, Ashton Kutcher gibi olanların günü. Atlama-boğulma ve yaz hakkında konuşmak için bir gün. | Open Subtitles | يوم الكله عن آشتون كوتشر يسترسل في الحديث عن الصيف. |
Ashton Ortaokulunun kapatılması vergi verenlerin paralarını koruyacağı doğrudur. | Open Subtitles | هو حقيقيُ ذلك إغلاق مستوى آشتون العالي الأصغرِ يُوفّرُ مالَ دافعي الضرائب. |
Bruce, Demi, Ashton ve çocukların hep beraber yemekte çekilmiş ev videosu. | Open Subtitles | لعشاء عيد الشكر مع بروس، ديمي آشتون والاطفال |
Evet, Sadie Keller. Yakın zamanda Ashton Keller'la evlenmiş. 29 yaşında. | Open Subtitles | سادي كيلير تزوجت مؤخرا إلى آشتون كيلير 29 عاما |
Ashton Keller'ın eski iş telefonu. | Open Subtitles | أستخدم مرة واحدة فقط قبل ستة أشهر يعود الرقم لعملها السابق لمصحلة آشتون كيلير زوج سادي كيلير |
Ben de Ashton Keller ve ilk kurbanımız arasındaki bağı araştıracağım. | Open Subtitles | دعنا نتمنى ذلك أنا سأبحث عن أي إرتباطات أخرى بين آشتون آشتون كيلير وضحيّتنا الأولى |
Ashton, Jim'i öldürdüyse, Hank de Sadie'yi öldürmüş demektir. | Open Subtitles | الذي يَحْصلُ على رملِهم مِنْ إرفينج حسنا، إذن لو أنَّ آشتون قَتلَ جيِم |
Ama eminim ki Bay Eshton'ın bu konu hakkında da... muhteşem fikirleri vardır. | Open Subtitles | على الرغم بأني متأكدة بأن السيد "آشتون" لديه أنواع من الأفكار الجديدة عن ذلك. |
Kendine güzel bir kız bul! Onurunu çiğnetme Edward Bloom! | Open Subtitles | ذلك اليوم وانا اترك آشتون كل شخص كان عنده نصيحة |