ويكيبيديا

    "آلاتهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Makineleri
        
    • makinelerini
        
    • enstrümanlarını
        
    Bana göre Facit'in hikâyesindeki ironi Japonya'dan ucuz, küçük elektronik hesap Makineleri alan Facit mühendislerinin kendi hesap makinelerini çifte kontrol etmek için kullandıklarını duymaktı. TED بالنسبة لي ، المفارقة في قصة فاسيت هو أن تسمع أن مهندسين فاسيت، اشتروا آلات حاسبة إلكترونية بسيطة ورخيصة في اليابان. استخدموها لتقييم آلاتهم الحاسبة.
    Makineleri açıp, yeniden çalışır duruma getirmek için teknolojinin ana parçasına ihtiyaç duyuyorlar. Open Subtitles إنّهم بحاجة إلى قطعة مفتاح من التقنية لجعل آلاتهم تعمل مجدداً
    Makineleri ailemin hayatlarını uzatmıştı ama canları kalmamıştı. Open Subtitles آلاتهم حافظت على حياة عائلتي لوقت طويل لكن لم يكن هناك الكثير من الحياة
    Ve sonra, insanlığın kendi makinelerini doğanın çarklarına bağlayabilmesi yalnızca bir zaman meselesinden ibaret olacaktır. Open Subtitles حينها سيكون هناك سؤال أزلي عندما ينجح الناس في ربط آلاتهم بعمل الطبيعه
    Bunun birçok örneğine sahibiz: Kongo Pigmeleri, enstrümanlarını akord ederlerken ormanda etraflarında olan kuşların seslerini kullanırlar. TED ولدينا أمثلة كثيرة عن هذا: فأقوام البيجمي في الكونغو يضبطون آلاتهم وفقًا لأصوات طيور في الغابة من حولهم.
    Müzisyenler enstrümanlarını her ellerine aldıklarında beyinlerinde havai fişekler patladığını biliyor muydunuz? TED هل تعلم أنّه في كل مرة يلتقط الموسيقيون آلاتهم تنطلق الألعاب النارية في كل أنحاء الدماغ لديهم؟
    Makineleri için et parçasıyız! Open Subtitles ! نحن فقط لحم من أجل آلاتهم
    Sonra makinelerini gönderdiler. Metalden, büyük makinelerdi. Open Subtitles ثم قاموا بإرسال آلاتهم, آلات كبيرة صنعت من الحديد.
    makinelerini yönetmedeki yetenekleri büyük usta rakiplerinin üstün satranç bilgisini ve diğerlerinin bilgisayar üstünlüğünü alt etti. TED ساوت مهاراتهم في قيادة آلاتهم كفاءة المعرفة الفائقة بالشطرنج التي لدى خصومهم من سادة الشطرنج وكانت أعظم من القوة الحاسوبية للآخرين.
    İçerideki siktiğimin salakları ise enstrümanlarını bile zar zor çalıyorlar. Open Subtitles نصف الفتيات اللاتي يأتين من هنا بالكاد يعزفون على آلاتهم اللعينة
    Ayrıca, çiftçiler topraklarını, müzisyenlerde enstrümanlarını suçlamaz. Open Subtitles لا يلوم المزارعون أراضيهم، وامتنع العازفون عن لوم آلاتهم.
    Alemgir, müzisyenlerinin sessiz enstrümanlarını taşıdığını gördüğünde ve müzisyenler, müziği yok ettiği için onları gömmeye gittiklerini söylediklerinde onlara aşağılayıcı bir biçimde yanıt olarak derine gömmelerini ümit ettiğini söyledi. Open Subtitles "حين رأى "اورانجزب الموسيقيين يحملون آلاتهم في صمت أُخبِر أنه منذ أن حظرها شرع الموسيقيين في دفن آلاتهم وقد رَدَّ في سخرية "أتمنى أنهم قد دفنوها عميقاً"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد