Son gidişimde kamp büyümüştü, belki 4-5 bin kişi vardı. | TED | وخلال المرة الماضية، شهد المخيّم توسّعا، قرابة أربعة أو خمسة آلاف شخص. |
Kapadokya, Suriye ve Mısır'da isyan eden her şehirden, beş bin kişi alınacak ve çarmıha gerilecek. | Open Subtitles | لكل مدينة متمردة كابادوسيا و سوريا و مصر يجب القبض على خمسة آلاف شخص لكى يصلبوا |
Yine her bir şehirden beş bin kişi alınacak ve canlı canlı yakılacak. | Open Subtitles | و خمسة آلاف شخص من كل مدينة لكى يحرقوا أحياء |
Öyleyse, burada konuşma yaptığım 18 dakika içinde iki ila üç bin insan şehirlere göç etmiş olacak. | TED | وهكذا ، فسوف يكون ذلك -- في ال ١٨دقيقة التي أعطيت للتحدث هنا ما بين ألفين و ثلاثة آلاف شخص يرحلون للمدن. |
Beş yıl önceki felaketin ilk ayında on bin insan öldü. | Open Subtitles | عشرة آلاف شخص ماتوا في الشهر الأول... بعد الكارثة منذ خمس سنوات |
İlk gün beni görmeye üç bin insan geldi. | Open Subtitles | ثلاثة آلاف شخص شاهدوني في يومي الأول |
Beş bin kişi, yani kendini yalnız hissedebilirsin. | Open Subtitles | خمسة آلاف شخص في غرفة ولا أزال أشعر بالوحدة. |
Şu an yaklaşık 10 bin kişi ile birlikte Bay Geveze Show'u izliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تشاهدون عرضًا مع السيد الثرثار .إلى جانب 10 آلاف شخص |
Bu yüzden üç bin kişi burada. | Open Subtitles | ولهذا السبب هناك 3 آلاف شخص موجود هنا الآن. |
Bu yüzden üç bin kişi burada. | Open Subtitles | ولهذا السبب هناك 3 آلاف شخص موجود هنا الآن. |
Her ay on bin kişi Google'da "Ben çirkin miyim" diye aratıyor. | TED | في كل شهر يبحث عشرة آلاف شخص على قوقل "هل أنا قبيح ؟" |
Bence en fazla bin kişi vardır. | Open Subtitles | فقط 10 آلاف شخص يقدرون على ذلك |
Üç bin kişi daha öldü. | Open Subtitles | ثلاثة آلاف شخص آخر لقيّ مصرعه. |
APDP' ye göre... tutuklandığından bu yana kayıp olan 8 bin kişi var... | Open Subtitles | وفقاً لمنظمات حقوقية فهناك... أكثر من ثمانية آلاف شخص في عِداد المفقودين منذ الاعتقال |
Yaklaşık bin, Üç bin kişi. | Open Subtitles | إنه تقريبًا يحتَوي آلف ثلاثة آلاف شخص. |
Dört bin insan ve asker. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أربعة آلاف شخص وفوج لانسر. |
Birkaç bin insan gördü bunu... o yüzden biz de kasabadan ayrılma vaktinin geldiğine karar verdik... bir araba bulduk, ve Chicago'ya doğru yola çıktık. | Open Subtitles | بضع آلاف شخص رآه لذا فقد ظننا أنه حان وقت مغادرة البلدة فحصلنا على سيارة (وإتجهنا إلى (شيكاغو |