Depresyondaysınız, anksiyete hâlindeyseniz zayıf ya da aklınızı kaçırmış değilsiniz, parçaları bozulmuş bir makine değilsiniz. | TED | إذا كنت مصابًا بالاكتئاب، أو كنت تعاني من القلق، فأنت لست ضعيفًا أو مجنونًا، ولست آلةً تعطلت أجزاؤها. |
Antropomorfizm: İllüzyon işte bu, teknoloji tarafından yaratılıp hayal gücümüzle işlenmiş bir illüzyon, uçan zeki bir robot olmak için; canlı gibi görünen bir makine. | TED | التجسيم: هذه هي الخدعة، خدعة أوجَدتها التكنولوجيا، وتَشكلت في خيالنا ليُصبح آليا ذكيًا يطير، آلةً تبدو وكأنها على قيد الحَياة. |
- Koca ülkeyi gözetleyen bir makine yaptın bir de. | Open Subtitles | لقد بنيتَ آلةً تتجسس على البلد بأكملها |
- Bu sihir değil. makine, barutun gücü. Cücelerin gücü buradan gelir. | Open Subtitles | ليس سحر إِنها آلةً تستخدم ألمسحوق |
"...zili olan bir makine icat etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | "لقد مللت من السير. سأخترع آلةً" |
Benim geliştirdiğim şey sadece bir makine. | Open Subtitles | لقد صنعتُ آلةً وحسب. |
11 Eylülden sonra, devlet bir bilgisayar sistemi istedi, herkesi ve her şeyi izleyebilecek makine, öyle bir makine ki teröristleri saldırmadan yakalayabilirdi. | Open Subtitles | بعد 11 سبتمبر، أرادتْ الحكومة نظامًا حاسوبيًّا... آلةً... بإمكانها مُشاهدة أيّ أحد وأيّ شيء والقبض على الإرهابيّين قبل أن يضربواْ ضربتهم. |
- Hayır Gordon, sen güzel bir makine yaptın. | Open Subtitles | لا, يا (جوردون), لقد بنيت آلةً جميلة |