| Belki seninki de vahşi bir ölüm makinesi olduğunu öğrenmeni istemiyordur. | Open Subtitles | ربما والدتك تحاول حمايتك من أن تعرفي أنها آلة قتل شرسة. |
| Ruhsuz bir ölüm makinesi ile uğraşıyoruz saf hayvan iç güdüleri ile bezenmiş. | Open Subtitles | إننا نتعامل مع آلة قتل عديمة الرحمة تقودها غريزة حيوانية خالصة |
| Belki de gidip kaskatı bir ölüm makinesi olmalıyım. | Open Subtitles | والاكتفاء أن أكون آلة قتل متحجرة في الملعب |
| Onu rahat bırak! Durdurulamaz bir ölüm makinası olması onun hatası değil. | Open Subtitles | دعه وشأنه، ليس ذنبه كونه آلة قتل لا تتوقف. |
| 15 feet'lik dikenli telden atlayıp, 250 pound'luk defans oyuncusunu işaret ve baş parmağımla yere serebilirim, bu da beni muhteşem bir öldürme makinesi ve partilerdeki şaklaban yapar. | Open Subtitles | ليمكنني قفز 15 قدماً من السياج الحاد وتحمل ظهير يبلغ 250 رطلاً بإبهام يدي وإصباعي الأوسط وذلك يجعلني آلة قتل لطيفة وكذلك معابة بالنسبة للحفلات |
| Rastgele bir ölüm makinesi değil, kişisel bir imzan gibi. | Open Subtitles | فإنّه ليس آلة قتل عشوائيّ، بل إنّه توسيم شخصيّ |
| Jake Ballard bir predatör, bir hayvan, bir ölüm makinesi, ve sırf senin bunları görmezden gelmen daha az doğru oldukları anlamına gelmez. | Open Subtitles | جيك باليرد, وحش, حيوان, آلة قتل و فقط لأنكٍ قررتي غض بصرك عن ذلك لا يجعله أقل صحتاً |
| Şaka değil. Acımasız bir ölüm makinesi bizi avlamaya geliyor. | Open Subtitles | ليست مزحة، إن آلة قتل قاسية قادمة لقتلنا أجمعين. |
| Özel Kuvvetlerdeymiş, adam tam bir ölüm makinesi. | Open Subtitles | انه من القوات الخاصة انه آلة قتل |
| Donanma bir ölüm makinesi istediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت البحرية أنهم يريدون آلة قتل |
| onu bir ölüm makinesi haline getirecek. hiçbir zayıflığı kalmayacak. | Open Subtitles | يحولها إلى آلة قتل, ويستغل نقاط ضعفها. |
| Amacı, kusursuz bir ölüm makinesi yaratmaktı. | Open Subtitles | كان غرضه هو صنع آلة قتل مثالية. |
| Efendisinin düşmanlarını öldürmek için geceleri salınan kalpsiz bir ölüm makinesi. | Open Subtitles | آلة قتل ارسلت بالليل لقتل اعداء اسياده |
| Biz ne olacağız? O şey bir ölüm makinesi! | Open Subtitles | هذا الشئ آلة قتل |
| Biz ne olacağız? Bu şey bir ölüm makinası. | Open Subtitles | هذا الشئ آلة قتل |
| Frank Castle bir ölüm makinası ve sen onu serbest bıraktın. | Open Subtitles | (فرانك كاسل) آلة قتل وأنت حررته |
| 15 feet'lik dikenli telden atlayıp, 250 pound'luk defans oyuncusunu işaret ve baş parmağımla yere serebilirim, bu da beni muhteşem bir öldürme makinesi ve partilerdeki şaklaban yapar. | Open Subtitles | ليمكنني قفز 15 قدماً من السياج الحاد وتحمل ظهير يبلغ 250 رطلاً بإبهام يدي وإصباعي الأوسط وذلك يجعلني آلة قتل لطيفة وكذلك معابة بالنسبة للحفلات |
| O bir öldürme makinesi. | Open Subtitles | لقد أصبح آلة قتل |
| Asil bir fikri, ölüm makinesine dönüştürdü. | Open Subtitles | لقد كانت فكرة نبيلة وهو تحول إلى آلة قتل |
| Daha farkına bile varamadan, çölün iki mil altında bir ölüm makinesinin en önemli parçası ortaya çıkmış oluyor. | Open Subtitles | ثم تعرف فيما بعد إنها علي عمق ميلين في الصحراء العضو الأساسي في آلة قتل |
| Şu siyah giyen süper askerler, transgenic genç öldürme makinesini arıyorlardı. | Open Subtitles | بالمناسبة, بعض من أفراد جماعة عاصفة الهليكوبتر السوداء جائوا الى هنا سئلوا عن آلة قتل بشرية مراهقة |