Onu eğittiğimde ona karşı büyük umutlarım vardı ama ben bile bu kadar yukarı çıkabileceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | عندما حولته, كان لديَّ آمال كبيرة له. لكن حتى أنا لم أكن لأتصور أنه سيصل إلى ذلك الحد. |
Güzel. Bu filmden büyük umutlarım var. | Open Subtitles | جيد، لدى آمال كبيرة لهذا الفيلم |
Senin için iyi umutlarım vardı, Sherlock. | Open Subtitles | كانت لديّ آمال كبيرة لك يا (شيرلوك). |
Senin için iyi umutlarım vardı, Sherlock. | Open Subtitles | كانت لديّ آمال كبيرة لك يا (شيرلوك). |
İnsanlarımızın seninle ilgili öyle büyük umutları vardı ki. | Open Subtitles | كان لشعبنا آمال كبيرة من أجلك |
Profesör Strange'in bundan büyük umutları var. | Open Subtitles | البروفيسور (سترينج) لديه آمال كبيرة لهذه الجثة |
Ben çok umutluyum. | Open Subtitles | - أجل - لدي آمال كبيرة في الواقع |
- Rory'nin ondan hoşlandığını ve şartlı tahliye memurunun onun için büyük umutlar beslediğini biliyorum. | Open Subtitles | - ... أعرف بأن روري معجبة به وبأن أطلاق الضابط لسراحة سيكون له آمال كبيرة في إعادة تأهيله |
Ayrıca çok inandığımız yeni bir ürünümüz de var. | Open Subtitles | وهناك أيضا منتج جديد نعلق عليه آمال كبيرة |
Senin için çok büyük umutlarım vardı hayatım. | Open Subtitles | كان لي آمال كبيرة عليك, ياعزيزتي |
Çok büyük umutlarım var. | Open Subtitles | "لدي آمال كبيرة" |
- Ama diğer her şey gayet güzel Bayan Towler, gayet güzel. Sizden çok umutluyum. | Open Subtitles | لكن خلاف ذلك , أحسنتِ آنسة (تاولر) أحسنتِ , لدي آمال كبيرة بك. |
Benim için büyük umutlar beslemişsin. | Open Subtitles | كنتِ تضعين فيَّ آمال كبيرة |
Ayrıca çok inandığımız yeni bir ürünümüz de mevcut. | Open Subtitles | وهناك منتج جديد نعلق عليه آمال كبيرة |