"آمل أن هذا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Umarım bu
• Umarım bunlar
• Umarım böyle
• Umarım sorun

Ve Umarım bu hayal gücünüzü baştan çıkarmıştır çünkü size söz verebilirim bu mesele, böyle bir devrimin olup olmayacağı değil ne zaman olacağı.
كما آمل أن هذا سيدفعكم للتخيل, لأنني أستطيع أن أعدكم أننا لسنا بصدد هل ستحدث هذه الثورة أم لا بل متى ستحدث

Umarım bu sersem, onun için katlandıklarıma müteşekkir kalır.
آمل أن هذا الكسول المقرف يقدّر ما أقوم به من أجله

Umarım bu kötü reklam turizmi etkilemez.
آمل أن هذا الخبر السيء لن يؤثر على سياحتنا

Umarım bu gerçek olur, çünkü çiftliği senin üzerine oynuyorum..
آمل أن هذا صحيح، لأنني سأُراهن عليك بالمزرعةِ.

Umarım bunlar benim içindir. Kahvaltı etmedim de.
آمل أن هذا لي، فقد فاتني الفطور

Umarım bu isyancı ihanet suçundan idam edilmiştir.
آمل أن هذا المتمرد تم شنقه بتهمة الخيانة لا يصدق

Umarım bu uzlaşma geçmek bilmeyen kaygılarınıza bir son verir.
آمل أن هذا الحل الوسط سوف وضعت للراحة أي مخاوف العالقة.

Umarım bu doğrudur. Senin için elimizde bir tane var.
آمل أن هذا صحيح , هناك واحد آخر لك

Umarım bu doğru değildir.
.آمل أن هذا ليس صحيحاً ...وإلا لكان أمراً

Tamam, yarın ona çıkma teklif edeceğim. Umarım bu seni mutlu eder
حسناً سأطلبها غداً , آمل أن هذا يريحك

Ama Umarım bu, Logan'ın katil olduğunu kanıtlamamıza yeter.
لكن آمل أن هذا يقدم لنا ما يكفي " لإثبات أن المجرم هو " لوغان

- Umarım bu yüzden yemeği kaçırmayız. - Yemek bu akşam değil.
آمل أن هذا لن يفسد العشاء- العشاء ليس اليوم-

- Umarım bu olay onu çok fazla etkilemez.
آمل أن هذا لم يؤثر على طموحاتها

Umarım, bu hareket beni "bu mümkün değil" konuşmasından kurtarmıştır.
آمل أن هذا البرهان يجنّبنا نقاش: "هذا غير ممكن".

Umarım bu, benim düşündüğümle aynı şeydir.
آمل أن هذا يعني ما أعتقد أنه يعني.

Umarım bu adam Saturday Night Live'daki müzik şovlarını sever çünkü onlardan çok fazla izleyecek.
آمل أن هذا الشخص يحب المشاهد الموسيقية "في "ساتردي نايت لايف لأنه سيشاهد الكثير منها

Umarım bu bilmemiz gerekenlere yardımcı olur.
آمل أن هذا يساعد الحاجة للمعرفة

-Çok güzel kokuyor. Umarım bu kadar sos yeter.
آمل أن هذا مقدار كاف من الصلصة.

Umarım bunlar yeterli olur.
آمل أن هذا سيكفي

Umarım böyle daha rahattır.
آمل أن هذا مريح أكثر

Yani Mark'la olmayacak. Umarım sorun olmaz.
إذن لا أعتقد أنها ستنجح مع مارك آمل أن هذا جيد معاك