Çok güzel kokuyor. Chris, Ansel, biraz KFC yiyecek kadar aç mısınız? | Open Subtitles | (رائحة طيبة، ( كريس) ، (آنسيل (هل أنتم تشتهون وجبة (دجاج كنتاكي |
- Yine de Ansel'i, kocanı ikaz etmedin. | Open Subtitles | (و بعد ذلك لم تنصحي زوجكِ (آنسيل أن يكون ضد هذه الفكرة |
Doğru ya, Filpatrick bunu sabah söylemişti, öyle değil mi Ansel? | Open Subtitles | صحيح , (فليباترك) أخبرنا بذلك هذا الصباح ,أليس كذلك (آنسيل)؟ |
Bu Bay Ansil. | Open Subtitles | (أُعرفكِ بالسيد (آنسيل |
Şu Ansil var ya. | Open Subtitles | (ذاك الذي يسمى السيد (آنسيل |
John Ansell, baş yardımcısı İspanyol adam, zümrüt yüzüğü ve silahı aldı, onları eski bir rom fıçısına koydu, ve eğer gemi ele geçirilirse diye onu gömdü. | Open Subtitles | قام المُساعد ( جون آنسيل ) بالهرب من رجل الحرب الأسباني وأخذ معهُ الخاتم الزُمرُدي والمسدس ووضعهم تحت برميل مُهشم وقديم |
John Ansell! | Open Subtitles | ( جون آنسيل ) |
Ansel, lütfen! Ansel şu anda sana yardım etmeye pek de hevesli değil. | Open Subtitles | ـ (آنسيل) , أرجوك ـ (آنسيل) لا يميل لمساعدتك في هذه الوقت |
Aslında Ansel orada durarak en doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | في الواقع (آنسيل) سيكون بخير و هو واقف هناك |
- Şey, aslında o kadar aç değilim. - Ama bize katılmalısın Ansel. | Open Subtitles | ـ أنا لست جائعاً (ـ حسناً ينبغي أن تنضم إلينا (آنسيل |
- Ansel! hadi! - İyi o halde. | Open Subtitles | ـ (آنسيل) , هيا ـ حسناً , أنا قادم |
Kızlık soyadı neydi Ansel? | Open Subtitles | ماذا كان إسمها قبل الزواج يا (آنسيل) ؟ |
- Ansel! Rezalet çıkarma sakın! | Open Subtitles | ـ (آنسيل) , لا تقوم بعمل مشهد سينمائي |
- Tanrım. - Sana demiştim Ansel. | Open Subtitles | ـ يا إلهي (ـ أخبرتك, يا (آنسيل |
Ansel'e bu işe kalkışmamasını tavsiye ettin mi? | Open Subtitles | هل حذرتي (آنسيل) ضد هذه الفكرة ؟ |
Ansel'in payını mı paylaşacaktın yoksa dördünüz eşit mi paylaşacaktı? | Open Subtitles | .... كنت ستقتسمين حصة (آنسيل) أو كنتم الأربعة ستقسمون المال بالتساوي ؟ |