Ben değil onlara zarar olacak. L onların yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | لن أؤذيهم أنا فقط بحاجة لمساعدتهم |
Uzağa gitmeliyim. onlara zarar vermediğim bir yere. | Open Subtitles | علي الذهاب بعيداً، حيث لا أؤذيهم |
Ben şifacıyım. İnsanlara yardım ederim, onlara zarar vermem. | Open Subtitles | انا معالجة , أساعد الناس ولا أؤذيهم |
Listenin tepesinde, tabii ki, Jenny, oğlum Zeb, ve ebeveynim vardı -- onları incitmek istemiyordum. | TED | أتعلمون .. كان على قمة القائمة جيني .. وإبني زيب .. ووالدي .. فلم أكن أريد أن أؤذيهم |
Onları incitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أؤذيهم |
Gidip kontrol edin. Çünkü dediğim gibi ben insanları soyarım, McGarrett, onlara zarar vermem. | Open Subtitles | امضِ وتأكّد من ذلك لأنّ كما قلت أنّي أسرق الناس لا أؤذيهم (ماكجريت) |
L onlara zarar istiyorsa Biliyor musun, l Sheridan büstü onları, bunları ortaya çıkarmak izin olurdu. | Open Subtitles | تعلم ، إذا أردت أن أؤذيهم فكنت سمحت لـ (شيرديان) أن تقبض عليهم . أن تفضحهم |
- Hayır, ben söyledim, ben onlara zarar vermez. | Open Subtitles | لقد قلت لك ، لن أؤذيهم |
onlara zarar vermek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أؤذيهم. |
onlara zarar vermediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين أنني لم أؤذيهم |
onlara zarar vermeyeceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك بأنني لن أؤذيهم |
onlara zarar vermem. | Open Subtitles | لن أؤذيهم |
Ailemi incitmek istemem, çünkü onlar benim gerçek ailem. | Open Subtitles | ولم أرد أن أؤذيهم لأنهم أهلي |
Cain'i incittikleri gibi onları ne kadar incitmek istediğim hakkında bir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أي فكرة (كم مقدار ما أريد أن أؤذيهم مثل ما فعلوا لـ(كين |
Ben onları incitmek istemedim. | Open Subtitles | أنا أنا لم أرد أن أؤذيهم |