Bu tür şeylere inanıp inanmadığımı bilmiyorum. Ama sana inanıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أني أؤمن بأي من هذا ولكني أؤمن بك |
Sen kendine inanmayacak kadar salak olsan da ben sana inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بك و أنت غبي جداً حتى تؤمن بنفسك |
Bu yüzden sana inanıyorum, bu yüzden seni yıllardır destekliyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أؤمن بك ودعمتك طوال هذه السنين |
Sana güveniyorum! Güven bana! | Open Subtitles | أنا أؤمن بك إياك تتخلي عني الآن |
Orada iyi şanslar bebeğim. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | حظاً موفقاً هناك ياعزيزي أنا أؤمن بك |
Ben sana inanıyorum. Ve eminim çocuklar da inanacak. | Open Subtitles | أنا أؤمن بك وأعلم أن الأطفال سيفعلون المثل أيضًا |
Ben sana inanıyorum. Ve eminim çocuklar da inanacak. | Open Subtitles | أنا أؤمن بك وأعلم أن الأطفال سيفعلون المثل أيضًا |
Paul, sana inanıyorum... bize de inanıyorum ve ne olursa olsun doğru tarafta olduğumuza inanıyorum. | Open Subtitles | بول, أنا أؤمن بك.. وأؤمن بنا, وأؤمن بأن مهما كان, فإن الحق هو معنا. |
Biliyorum söylediklerim çok bayat gelecek ama sana inanıyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن ذلك سيبدو مبتذلاً و لكنني أؤمن بك |
Sen lanete inanmıyor olabilirsin, ama ben sana inanıyorum. | Open Subtitles | ربّما لا تؤمنين بوجود اللعنة لكنّي أؤمن بك |
Ama sana inanıyorum, bize inanıyorum, çünkü artık anlıyorum. | Open Subtitles | ولكني أؤمن بك وبعلاقتنا لأنني أفهم ذلك. |
sana inanıyorum! Lütfen yarı yolda bırakma! | Open Subtitles | أنا أؤمن بك إياك تتخلى عنى الآن. |
Yapabileceğini biliyorum. sana inanıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يمكنك فعل هذا أنا أؤمن بك |
sana inanıyorum, Michael Westen. | Open Subtitles | , انـآ أؤمن بك مـآيكل , ويسـتن |
Sana güveniyorum, o kitabı bulacaksın. | Open Subtitles | أنا أؤمن بك وأعرف انك سوف تجده |
Sana güveniyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أؤمن بك لا أحد يستطيع |
Seni izlemeyi seçtim, çünkü sana inandım! | Open Subtitles | لقد اخترت اتباعك ، ذلك لأني أؤمن بك |
Size inanıyorum. Ondan o kadar emin değilim. | Open Subtitles | أنا أؤمن بك . لكنني لست متأكدة من ناحيتها |
- sana inancım tam. Ama sana bir şey soracağım. | Open Subtitles | إني أؤمن بك يا رجل، ولكن سأطرح عليك سؤالاً وحيداً |
Sana anlattığım ve anlatmadığım her şey sadece sana inandığım içindi. | Open Subtitles | كل ما أخبرتُك به وكل ما لم أخبرك به كان لأنني أؤمن بك |
Benim de sana inandığımı bilmen gerekiyordu. | Open Subtitles | احتجت القيام بذلك لكي تدرك أنني أؤمن بك أيضاً |
Peter, Kirby Plaza'da seni taşıdığım o gece, sana inanıyordum. | Open Subtitles | هذا لانني أؤمن بك |