aileleri onlara izin vermiyor. Fotoğrafçılar onu okulda bile izliyorlar. | Open Subtitles | أبائهم لا يسمحون لهم بزيارتها، والمراسلون يلاحقونها فى المدرسة |
O sırada, bir dost, bir dostunun çekicini kaybedecek ve gençler, babalarından kalan ve babalarının bir gece evvel saat sekiz gibi oraya koyduğu eşyaların yerini bilmeyecek. | Open Subtitles | في تلك الأوقات, سيفقد الصديق مطرقة صديقه ولن يعرف الصغار أين أغراض أبائهم |
Yavrular hızla kilo alır ancak yaz sonuna gelindiğinde hâlâ ebeveynleri kadar yağ dokusuna sahip değillerdir. | Open Subtitles | والصغار يزداد وزنهاً بسرعة كبيرة لكن رغم ذلك ، ففى نهاية الصيف لازال ينقصهم الإحتياطيات السمينة لكى يكونوا مثل أبائهم |
babalarını tanımayan birçok erkek gibi, Bil"de baba figürleri koleksiyonu yapıyordu. | Open Subtitles | مثل معظم الرجال الذين لا يعرفون أبائهم قام بيل بتجميع جميع أشباه أبيه |
Ailelerine götürsen iyi olacak herhalde. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أنه من الأفضل أن تعيدهم إلى أبائهم |
Beni dinlemeleri gerek Onlara ailelerinin midelerini bulandırdığını söylemediniz mi? | Open Subtitles | - ألم تقولي لهم , أنهم سيصيبون أبائهم بالغثيان ؟ |
"Ve o çocukları ailelerinden çalıyor." | Open Subtitles | والذي يقوم به أنه يخطف الأطفال من أبائهم |
Şahin'in tek bir bağlantı parçasının maliyeti o kızın bütün ailesini bir ay beslemeye yeter. | Open Subtitles | .وربما أبائهم جياع أيضاً، إنه شيء مخزي .والأمر يزداد سوءً قبل أن يكون أفضل |
Bir öğretmen olarak, yaramaz çocukları kontrol etmenin en iyi yolunun, onların ailelerini içten içe utandırmak... olduğunu keşfetmişti. | Open Subtitles | كمعلمة, وجدت طريقة للسيطرة على الطلبة المنفلتين وهي أن تغرس إحساس قوي من الخزي في أبائهم |
Ana babaları için de üzgünüm, ama... yaptığımdan pişman değilim. | Open Subtitles | وأحس بالأسف تجاه أبائهم وأمهاتهم ولكن أنا لست آسفا لما فعلت |
aileleri geç saatlere karar çalışıyor. Her gece burada beklerler. | Open Subtitles | .أبائهم يعملون لوقت مُتأخر .إنهم ينتظروهم هُناك كُل ليلة |
Nişanlı olan gençlerin, elele yürüdüğü ve uygunsuz durumlardan kaçınmak için aileleri tarafından yakından izlendiği yer. | Open Subtitles | طريقٌ يقوم شابٌ ما و حبيبته بالمشي يداً بيد و بالطبع , يتبعهم بقرب أبائهم |
On beş yıl sonra, arkadaşların babalarının şirketlerinin sahibi olacaklar. | Open Subtitles | بعد خمسة عشر سنة، أصدقاؤك سيملكون شركات أبائهم |
Çocuklar her zaman babalarının günahlarını üstlenir. | Open Subtitles | الأطفال دائما يعانون بما فعله أبائهم من قبل |
ebeveynleri onları kuzey Mainede gözlerden uzak bir rahibe manastırına gönderdi. | Open Subtitles | أبائهم أرسلوهم إلى ديرِ مَعْزُولِ في شمال مين. |
Çocuklar babalarını gömmeli, diğer türlü değil. | Open Subtitles | يجب على الأطفال دفن أبائهم ليس هناك طريقة أخرى |
Ailelerine, çocukları bir aylık bir başarı programına davet eden mektuplar yollandı. | Open Subtitles | أبائهم أرسلوا الرسائل التي تدعوهم للمشاركة في برنامج الإنجاز لمدّة شهر. |
Kimsenin ailelerinin ne düşündüğünü umursamadığını biliyorum. | Open Subtitles | أَعرفُ بأن لا أحدَ يَهتمُّ بالذي يعتقدهـ أبائهم |
Ve o da ailelerinden sıkıcı hikayeler dinleyen diğer çocuklar gibi gözlerini devirerek dinleyecek. | Open Subtitles | ومن ثمّ ستُدير بعينيها مثلما يفعلون الأطفال مع قصص أبائهم المُملّة. |
Kimisi çocuğunu aramaya çalışırken böyle aklından oluyor diğerleri ise ailesini bulmak için aklını yitiriyor. | Open Subtitles | بعضهم يفقد عقله هكذا أثناء بحثهم عن ابنائهم وهناك أيضًا أبناء يفقدون عقولهم وهم يبحثون عن أبائهم |
ailelerini küçük düşürenler oldu... ve çocuk yetiştirmekte başarısız olanlar. | Open Subtitles | ... هناك الذين أذلوا أبائهم وهناك الذين فشلوا مع أطفالهم |
Anne babaları yok, ve büyük bir binada yaşıyorlar kendi başlarına, herkes nereye gitmiş merak ediyorlar ve sanırım ağlayacağım. | Open Subtitles | لقد تركوهم أبائهم وحيدين في منازل كبيرة وهم يتسائلوا أين ذهب الجميع وأعتقد أني سأبكي |
Diğer çocuklar, babalarına yaptırmışlardı. | Open Subtitles | كان الأطفال الآخرون يجعلون أبائهم يصنعون تلك لهم |
Balıkçıların ve onların babalarıyla, dedelerinin anlattığına göre, | Open Subtitles | ولم يأتى مجددا أبدا لكنه قيل بواسطة البحاره وبواسطة أبائهم وأجدادهم |
Çocuklar ebeveynlerinin baskilarindan nefret ediyorlar. | Open Subtitles | الأطفال يكرهون أبائهم الذين يُضايقونهم في كلّ مكان. |