Bir süper asker yaratmak amacıyla insan ve hayvan DNA'larını birleştirecek olsam işe at solucanı ile başlardım. | Open Subtitles | لكن إذا كُنت أنوي دمج حمض نووي بشري وحيواني لكي أبتكر جندي خارق, لدمجته مع الديدان |
O yüzden böyle kozmetikler yaratmak istedim. | Open Subtitles | . لذا أردت ان أبتكر هكذا مستحضرات |
O da ücretsiz bir güneş lambası icat etti. | TED | لذا فقد أبتكر مصباح بالطاقة الشمسية لا يكلف أي شئ |
Ama yine de mekanlar buluyor, kırılma noktaları icat ediyor içine sevdiğim yaratıkları koyuyorum. | Open Subtitles | مع ذلك أنا أجمع المعدات و أبتكر مسارات الفيلم واضعا مخلوقاتي المفضلة |
Bu uzmanlık alanım değil. Ben silah geliştiririm. | Open Subtitles | هذا ليس مجال إختصاصي، أنا أبتكر الأسلحة وحسب |
Luciano ve çetesi müşterilerine eroin kaçakçılığı yapmak için kılık değiştirerek siparişleri şapka kutularında götürmek gibi yollar bulmuşlardı. | Open Subtitles | أبتكر ( لوتشيانو ) ورفاقه طريقة لتهريب الهيروين لعملائهم مثل أخفاء بضائعهم في صناديق الهدايا |
Ben yaratmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أبتكر |
Mısır gevreği icat edlmemişti. | TED | لم يكن الكورن فليك قد أبتكر بعد. |
Hepsi ben dünyanın en lezzetli kolasını icat edip, kimseyle paylaşmadığım zaman pişman olacaklar. | Open Subtitles | سيأسفون حين أبتكر الـ(كولا) الأفضل مذاقاً في العالم وأشربها وحدي |
Ben öğrenmem, kendim icat ederim. | Open Subtitles | أنا لا أتعلم ، أنا أبتكر |
Hayır, geçmiyorum. icat yeniliyorum. | Open Subtitles | -على الإطلاق، "أنا أبتكر " |
- Ben bir şeyler yaparım. Firma kurarım, ürün geliştiririm. | Open Subtitles | أخترع، أبني شركات، أبتكر منتوجات |
Luciano ve çetesi müşterilerine eroin kaçakçılığı yapmak için kılık değiştirerek siparişleri şapka kutularında götürmek gibi yollar bulmuşlardı. | Open Subtitles | هيا أبتكر ( لوتشيانو ) ورفاقه طريقة لتهريب الهيروين لعملائهم |