Oradan biri en kısa zamanda bana dönecek. Ben de oradaki hanımlarla konuşmak için bahane arıyordum zaten. | Open Subtitles | أعرف شخصاً هناك يستطيع الرد علىّ بسرعة ولقد كنت أبحث عن عذر لأكلمها، على أية حال |
Ben de pazar ayininde giymek üzere yeni bir şapka almak için bahane arıyordum. İşte fırsat. | Open Subtitles | حسناً، كنت أبحث عن عذر للحصول على يوم أحد جديد ومقابلة آحد جديد حسناً ، هذا ماسيكون عليه |
Çünkü uzun zamandır bir gömlek almak için bahane arıyordum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن عذر لأشتري له قميصا بأزرار |
- Sadece dairene girebilmek için bir bahane arıyordum. | Open Subtitles | كذب"؟" - أنا فقط أبحث عن عذر - |