Çoğu zaman, seni uzaklaştırdım, ve başka seçeneklerin varken, onları seçmedin. | Open Subtitles | لقد أبعدتك عني، وكان يمكن أن تختاري غيري، لكنك لم تفعلي |
Binaya bir şey isabet etti ve ben de seni ondan uzaklaştırdım. | Open Subtitles | طار شيء باتجاه المبنى, وقد أبعدتك عنه. |
Seni silmiştim. | Open Subtitles | لقد أبعدتك. |
Seni o şeyden uzak tuttum. DIşarı çıkarttım. | Open Subtitles | لقد أبعدتك عن ذلك الشيء لقد أخرجتك إلى الخارج |
Seni partiden böyle uzaklaştırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف أني أبعدتك عن الحفل |
Senin de işinden gücünden alıkoydum. | Open Subtitles | لقد أبعدتك عن عملك |
Seni ben uzaklaştırdım, değil mi? | Open Subtitles | لقد أبعدتك عني, أليس كذلك؟ |
Orada olmayacaktın çünkü ben seni uzaklaştırdım. | Open Subtitles | لم تكوني هناك لأني أبعدتك عني |
Seni uzaklaştırdım. | Open Subtitles | لقد أبعدتك |
ben mi seni uzaklaştırdım? ! | Open Subtitles | أنا أبعدتك! |
Seni silmiştim. | Open Subtitles | لقد أبعدتك. |
Seni yıllarca kardeşinden uzak tuttum. | Open Subtitles | لقد أبعدتك عن أخيك طيلة هذه السنوات |
Seni bütün erkeklerden uzak tuttum. | Open Subtitles | لقد أبعدتك عن كل الرجال |
seni yıllarca kardeşinden uzak tuttum. | Open Subtitles | أبعدتك عن أَخِّيكَ لسَنَواتِ. |
Lila, seni kendimden uzaklaştırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | (ليلى)، إنّي آسف لأنّني أبعدتك |
Hoş geldin John, kusura bakma ailenden alıkoydum seni. | Open Subtitles | مرحباً (جون)، آسفة لأنني أبعدتك عن أسرتك |