Yakaladık Çok güzel onu canlı tutun. | Open Subtitles | ، جيد ، جيد جداً أبقوه منتظراً ، سأعاود الإتصال بكم |
Bilmiyorum, bilmiyorum. Sadede içinizde tutun. | Open Subtitles | أبقوه بالداخل فحسب , أبقوه بالداخل - هل يمكننا أن نفعل أي شيء لكم , سادتـي ؟ |
Ben aksini söyleyene kadar onu kazan dairesinde tutun. | Open Subtitles | أبقوه في غرفة الغلي حتى أخبرك بالعكس |
En sonunda çalışan bir sistem kuruldu ve bunu gizli tuttular. Sen bunları nereden biliyorsun? | Open Subtitles | لذا، عندما أخيراً وجدوا نظام للعمل أبقوه سراً |
Sonunda çalışan bir sistem yaptıklarında bunu gizli tuttular. | Open Subtitles | لذا، عندما أخيراً وجدوا نظام للعمل أبقوه سراً |
Sonbaharda benim için açık tutuyorlar. | Open Subtitles | لقد أبقوه مفتوحا لي خلال السقوط |
Karın altında tutuyorlar. Vasiyetine göre onu sen gömmelisin. | Open Subtitles | أبقوه فى "الثلج" أنت يجب أن تدفنه |
Sırlarının geri kalanı gibi bunu da gömülü tutmuşlar. | Open Subtitles | وعلى شاكلة باقي أسرارهم فلقد أبقوه مدفوناً. |
Antibiyotik verin. Onu hayatta tutun. | Open Subtitles | أعطوه مضادات حيوية، أبقوه حيًا. |
İkincisi, onu sudan uzak tutun. | Open Subtitles | ثانيا: أبقوه بعيدا عن الماء |
Ayak altından uzak tutun ama. | Open Subtitles | أيا كان، فقط أبقوه بعيدا عني |
Sıkı tutun. | Open Subtitles | أبقوه منبطحاً لا .. |
Onu meşgul tutun. | Open Subtitles | أبقوه منشغل البال. |
Düzgün tutun. | Open Subtitles | فقط أبقوه على الأرض |
Biraz daha ileriye. İyi. Düz tutun. | Open Subtitles | أبعد قليلاً جيد، أبقوه مسطحاً |
O yüzden bunca sene kilit altında tuttular. | Open Subtitles | لهذا السبب أبقوه محبوساً طوال هذا الوقت |
Üç yıl boyunca onu bir kafeste tuttular. | Open Subtitles | "أبقوه حبيسا في قفص، لمدة ثلاث سنوات.." |
hayvanı, doğduğu günden itibaren karanlık bir kafeste tutuyorlar. | Open Subtitles | أبقوه في قفص مظلم |
Sırlarının geri kalanı gibi bunu da gömülü tutmuşlar. | Open Subtitles | فمثل باقي الاسرار أبقوه مدفوناً |