ağlamıyorum, gözlerim birazcık yandı. | Open Subtitles | أنا لا أبكى ، عيناى أحرقتنى قليلاً هيـا بـنـا |
Sizi bir daha asla göremeyeceğimi sandığım için sabahtan beri ağlıyorum. | Open Subtitles | كنت أبكى طوال الصباح لأننى ظننت بأننى لن أراك ثانية |
Hayır. Ama bir kez beni ağlattı. | Open Subtitles | لكنّها جعلتنى أبكى مره. |
Ne özür dileyeceğim ne de sinip yalvarıp, ağlayacağım! | Open Subtitles | وأنا لن أعتذر أيضاً ، أو أبكى ، أو اتذلل |
Büyükannem bana ne zaman kötü hissetsem ağlamam gerektiğini ve sonra da yola devam etmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ...جدتى أخبرتنى ...أنه عندما أشعر بالحزن يجب أن أبكى وبعد ذلك ,كل شئ سيعود لطبيعته |
Birden ağlamaya başladım. | Open Subtitles | انا خجلانه جداً , أيها الطبيب فجأة , كنت أبكى |
Deniz Kuvvetleri'ndekilerin cenazede beni ağlarken görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يراني رجال المارينز أبكى في الجنازة |
#Aynen bir melek gibisin.# #Tenin beni ağlatıyor.# | Open Subtitles | ''تبدين تماماً مثل ملاكٍ،،بشرتكِ تجعلنى أبكى'' |
Ben de çok ağlıyorum. İyi ağlarım. | Open Subtitles | أبكى كثيراً، أيضاً أنا بائس كبير |
Gerçekten beni ağlatmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | " هل أنت حقا ً تريد أن أبكى ؟ " |
Bebeğimi benden aldıklarında çok ağlamıştım. | Open Subtitles | بَعْدَ أَنْ أَخذوا طفلي الرضيعَ كُنْتُ أبكى وقت طويلِ |
Benim babam da öldü, ama ben ağlamıyorum. | Open Subtitles | أبى مات أيضاً ولكنّك لم ترانى أبكى |
Benim babam da öldü, ama ben ağlamıyorum. | Open Subtitles | أبى مات أيضاً ولكنّك لم ترانى أبكى |
Sizi bir daha asla göremeyeceğimi sandığım için sabahtan beri ağlıyorum. | Open Subtitles | كنت أبكى طوال الصباح لأننى ظننت بأننى لن أراك ثانية |
- Kahretsin, yine ağlıyorum. - Artık gitmen lazım. | Open Subtitles | تبا , أنا أبكى مرة أخرى عليك الذهاب الان |
Raven-Symone'u balkondan aşağı sarkıttı. Rashid Robbins'i de ağlattı. | Open Subtitles | إحتجز (رايفن سيمون) في الشرفة (و أبكى (راشيد والاس |
Bir anneyi ağlattı. | Open Subtitles | إسمعي ، لقد أبكى أما للتو |
Trent Nehri'ni görünce, ağlayacağım. | Open Subtitles | عندما أرى نهر ترينت ، سوف أبكى |
Ben erkeğim, hayatta ağlamam. | Open Subtitles | أنا رجل، لا أبكى أبداً |
Ama beni tanımadı ve ağlamaya başladım. | Open Subtitles | لكنها لم تعرفنى كنت أبكى |
İnanamıyorum! Ben, bu serseri için ağlarken o, sıradan kızlarla öpüşüyor! | Open Subtitles | كنت أبكى بحرارة على هذاالمعتوه,وهويقبلفتياتغريبات. |
Elimde değil, bu müzik beni ağlatıyor. | Open Subtitles | إن موسيقاه تجعلنى أبكى |
Düğünlerde bebek gibi ağlarım. | Open Subtitles | أنا أبكى كالطفل فى حفلات الزفاف |
Gerçekten beni ağlatmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | " هل أنت حقا ً تريد أن أبكى ؟ " - |
Kaveri yamma'nın kollarında bir Bebek gibi ağlamıştım. | Open Subtitles | كنت أبكى مثل الطفل بين ذراعى كافيرياما |
Veda dediğim hüngür hüngür ağlamak olsa da... | Open Subtitles | حتى لو جعلونى أبكى حتى تجف عينى أيتها العاهرة |
Bana yaptığın şey için dökecek yeterince gözyaşım yok! | Open Subtitles | أننى لم أبكى كثيرا على ما فعلته بى |
Hay aksi, garson kız geldiğinde ağladığımı görecek. | Open Subtitles | هذه النادلة اللعينة سوف تعود و ترانى أبكى |
Annem bir defasında bana doğduğumda ağlamadığımı söylemişti. | Open Subtitles | أمى أخبرتنى ذات مرة بأننى لم أبكى عندما ولدت. |