Ah, yani randevundan yeni geliyorsun, şu çocuklarını şok etmemen gereken randevundan. | Open Subtitles | , أنتِ عدتِ للتو من الموعد الغرامي الذي لا يفترض أن يصدم أبنائكِ |
Hakkımızda her ne düşünüyorsan, öz çocuklarını öldürmek bir vahşet olur. | Open Subtitles | أيّما تتوسّمين فينا، فإنّ قتلكِ أبنائكِ من شنيع الفعلِ. |
Sonra buraya taşınıp çocuklarını tanıdım. | Open Subtitles | لكن بعدها إنتقلت إلى هنا وتعرفت على أبنائكِ عن قرب |
Üzgünüm, Mrs. Devereaux, Çocuklarınız artık bu okulda okumuyor. | Open Subtitles | أنا آسف سيدة ديفرو , و لكن أبنائكِ لم يعودوا يرتادوا هذه المدرسة |
İyi akşamlar, Bayan Cohen. Çocuklarınız bizimle güvende olacaktır. | Open Subtitles | مساء الخير سيدة (كوهين) سيكون أبنائكِ على ما يرام |
Bölece kocanız Trevor ve sevimli Çocuklarınız Diane, Janice ve Juliet'in Bolton'daki aşığınızın adını bilmesine gerek kalmasın. | Open Subtitles | و زوجكِ (تريفور) و أبنائكِ الجميلين ...(ديان), (جانيس) و (جولييت) لن يعرفو أسم عشيقكِ في (بولتون) |
Ve 24 saat daha buradayım, eğer çocuklarını görmek istiyorsan, buraya gelip beni görmen lazım. | Open Subtitles | وأنا سأكون هنا لـ الـ24 ساعة القادمة، لذا، إن أردتِ رؤية أبنائكِ عليكِ أن تأتين لتقابليني بشكلٍ شخصي. |
Torunlarımı kucaklamak senin çocuklarını dizlerimde olmaları aniden benim için çok önemli oluverdi. | Open Subtitles | أن أمسك بأحفادي أبنائكِ في حضني... |