ويكيبيديا

    "أبنائهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çocuklarını
        
    • çocukları
        
    • çocuklarına
        
    • oğullarını
        
    • çocuğunu
        
    • çocuklarından
        
    • oğullarının
        
    • çocuklarıyla
        
    • oğullarına
        
    • çocuklarının
        
    Bu yüzden, koca eşini dövmeye başlıyor, anne ve babalar çocuklarını dovüyor, ve ardından, kendilerini çok kötü hissediyorlar. TED لذا نرى .. أن الازواج مازالوا يضربون زوجاتهم والامهات والاباء يضربون أبنائهم وبعد ذلك التصرف جميعهم يشعرون بشعور سيء
    Pedofili suçundan hüküm giydiğinde çocuklarını buraya oynamaya getirirler mi? Open Subtitles هل سيتركون أبنائهم يلعبون هنا مع شخص متهم بإغتصاب الأطفال؟
    Ve belki diğerlerinden daha iyi hareket edenler çocuklarını sonraki nesillere taşımakta daha şanslı olacaklar. TED وربما كان أولئك الذين يتحرّكون على نحو أفضل من غيرهم لديهم فرصة أكبر لإيصال أبنائهم إلى الجيل القادم.
    çocukları yemek, giysi ve barınak sağlama sözü vererek ailelerinden koparıyorlar. TED إنهم يفرقون الآباء من أبنائهم بوعدهم بتقديم الطعام، الملبس، والمأوى لأولئك الأطفال.
    Suçlular geceleri çocuklarına onun hikayelerini anlatır olmuşlar: Open Subtitles وأصبح شبح القصص التي يقصها المجرمون على أبنائهم
    Babalar oğullarını, oğullar da babalarını hayal kırıklığına uğratmaya mahkumdur. Open Subtitles الآباء مُقدّر لهم أن يخذلوا أبنائهم والأبناء أن يخذلوا آبائهم
    -Tabi. çocuğunu görmek isteyen anneleri. Benim karımı görmek isteyişim gibi. Open Subtitles حسنا ، وهم يريدون عودة أبنائهم وأنا أريد عودة زوجتى
    Sadece çoğu ebeveynin yaptığı şeyleri yapıyorlardı. Kızlarını, erkek çocuklarından daha fazla tembihliyorlardı. TED لكنهم كانوا يتعاملون مثل معظم الآباء، ألا وهو تنبيه بناتهم أكثر من أبنائهم.
    Kendi çocuklarını yetiştirirken zaten tecrübe kazanmışlar. TED إنهم جنوا الخبرة بالفعل من خلال تربية أبنائهم.
    Aileler kendi karınları guruldarken, çocuklarını teskin etmekte zorlandılar. TED وصعب على الأهالي مواساة أبنائهم الجائعين في حين عانت بطونهم من الجوع.
    Fakir aileleri hedef alıyor ve aileleri çocuklarını yollamak için ikna ediyor. TED إنهم يستهدفون الأسر الفقيرة ويقنعوا الآباء بارسال أبنائهم.
    İlk çocuklarını putların önünde yakan Kenanilerin yaptığını mı yapayım? Open Subtitles هل ستجعلنى أفعل مثل الكنعانيون الذين يحرقون أكبر أبنائهم قرباناً للأصنام ؟
    Kimi aileler çocuklarını denizaşırı ülkelere gönderdi. Open Subtitles بعض الأباء أرسلوا أبنائهم عبر المحيط لدول أخرى طلباً للأمان
    Ebeveynler ile çocuklarını bunu hiç tartışmamaları garip değil mi? Open Subtitles أليس غريبا كيف أن الأباء لا يناقشون أبنائهم حول هذه الأمور؟
    Bütün arkadaşlarım çocukları onlarla zaman geçirmiyor diye şikayet ediyor ama ben öyle değilim. Open Subtitles جميع أصدقائي يشتكون أن أبنائهم لا يريدون قضاء الوقت معهم
    Aileleri hakkında üniversitedeki çocuklarla konuşurduk, ailelerle çocukları hakkında görüşürdük. Open Subtitles كنّا نأخذ الأبناء ونستجوبهم إن كانوا في الكلية استجوبناهم عن آبائهم واستجوبنا الآباء حول أبنائهم
    Bir çok müşrik aile çocukları İslam'ı kabul edince parçalandı Open Subtitles كثير من العائلات الوثنية كانت قد انقسمت الى قسمين عندا تحول أبنائهم للإسلام
    Ve ailelerin çocuklarına, palyaçolara güvenmelerini söylemesi doğru değil. Open Subtitles للأباء ان يخبروا أبنائهم أن يصدقوهم في هذا
    Sanırım ailelerin çocuklarına neden yalan söylediğini anlamaya başladım. Open Subtitles أتعلم , بدأتُ أفهم سبب كذب الأهل على أبنائهم
    Diğer babalar oğullarını getirmişti ama iki kızım benim için kâfiydi. Open Subtitles أخذتي و أختك إلى الألعاب الهندية. كل الآباء الآخرون أحضوا أبنائهم لكن إبنتي الصغيرتين
    O yüzden çocuğunu kontrol etmekte çok iyi olan birini buluyorlar. Open Subtitles لذا، يعثرون على شخص جيّداً ليحكم السيطرة على أبنائهم.
    Bu yüzden ihtiyarlarımızın, çocuklarından ve gençlik arkadaşlarından uzaktayken hayatlarını kaybetme oranı daha yüksek. TED ومن ثم مسنينا من المحتمل أن ينتهي بهم المطاف بعيدا عن أبنائهم وأصدقائهم في فترة الشباب.
    Oğulları ve oğullarının oğulları da imparatorluğa şövalyelik etmek zorundaydı. Open Subtitles لكن أبنائهم أيضاً وأولاد أبنائهم ليخدموا الإمبراطورية كفرسان
    Fakat koltuklarına uzanmış ebeveynler çocuklarıyla iletişim kurmanın en iyi yolunun mesajlaşma olduğunu biliyor. TED لكنّ الآباء في هذه الغرفة يعرفون حقاً أنّ الرسائل النصية هي أفضل الوسائل للتواصل مع أبنائهم.
    Senin baban, tüm babalar, doğdukları gün oğullarına bunu öğretiler, Open Subtitles أبوك، كل الآباء علموا أبنائهم هذا من يوم ما ولدوا
    Çok fazla sayıda ebeveyn çocuklarının eziyet ve utancından çok geç haberdar oluyorlar. TED الكثير منهم علموا بمعاناة أبنائهم و ما يتعرضون له من إذلال بعد فوات الأوان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد