| Babası bir ameliyat daha geçirmiş. Seyahat etmesine izin verilmiyormuş. | Open Subtitles | أبوه كان لديه عمليه اخرى لا يجب عليه ان يسافر |
| Babası hapiste, ama annesi suçlamalardan sonra kayboldu. | Open Subtitles | أبوه كان بالسجن، لكن أمه إختفت بعد إتهامها |
| Babası büyük ihtimal bir yan kesiciydi, annesi de bir orospu. | Open Subtitles | أبوه كان لصا، على الأرجح وأمه كانت عاهرة |
| Babası 1.78. | Open Subtitles | بينما أبوه كان ستة أقدام وبوصتان. |
| Bu ölüm ilanı Arthur Grable'in Seattle'da doğduğunu söylüyor. Babası büyük bir bankacıymış. | Open Subtitles | يقول النعى أن " آرثر جرابيل " ولد فى " سياتيل " و أبوه كان مصرفى كبير |
| Babası,gelenekseltanrılarakarşıçıkanbiriydi. | Open Subtitles | ، أبوه كان زنديق يتحدى الآلهة التقليدية |
| Babası bir mülteciydi, kendine ait bir garajı vardı. | Open Subtitles | الآن، أبوه كان مهاجر، إمتلك مرآبه الخاص |
| Babası alkolik pisliğin tekiydi. | Open Subtitles | - هذا صحيح - أبوه كان كثير الشرب ، وعديم الرحمة |
| - Senden uzun olacak. - Evet, Babası öyleydi. | Open Subtitles | سيكون أطول قامة منك - أجل، أبوه كان كذلك - |
| Babası ona mamasını yediriyordu. | Open Subtitles | أبوه كان يطعمه من كأس كبير |
| Teğmen, Babası başkandan öte bir şeydi. | Open Subtitles | ملازم, أبوه كان أكثر من رّئيس . |
| Babası tam bir bok parçasıydı. | Open Subtitles | أبوه كان قذرا للغاية |
| Babası tam bir bok parçasıydı. | Open Subtitles | أبوه كان قذرا للغاية |
| Babası da aynıydı.. | Open Subtitles | أبوه كان على نفس شاكلته |
| Babası Edinburgh'da nakliye şefiydi. | Open Subtitles | أبوه كان كاتب شحن في أدنبرة |
| Ancak Babası... öldürüldü. | Open Subtitles | مالم أبوه... كان مقتول. |
| Babası onu dövüyormuş. | Open Subtitles | أبوه كان يضربه |
| Babası onu dövmüş. Annesi hasta olduğu için ona söylememiş. | Open Subtitles | أبوه كان يضربه |