Amerika Birleşik Devletleri Abigail McDeere'ı kürsüye çağırıyor. | Open Subtitles | الولايات المتحدة تندعو "أبيجايل مكدير" للمنصة. |
Her neyse, Danny'nin ablası, Abigail, Kitty'nin... en iyi arkadaşıydı ve o seneki Cadılar bayramında... | Open Subtitles | (شقيقة( داني)الكبرى,( أبيجايل, كانتصديقة(كيتي)المفضلة, و في عيد القديسين |
Abigail, masaya çıkar mısın? | Open Subtitles | (إذاً، (أبيجايل أيمكنك الصعود على الطاولة؟ |
Abigail'in bağışıklık sisteminin bardaki utangaç bir adam olduğunu farz edelim. | Open Subtitles | فلنقل أن جهاز (أبيجايل) المناعي كرجل خجول بجانة |
Ama şimdi ise, Abigail'im var, onun da beni. | Open Subtitles | -لكنني مرتبط الأن أنا ملتزم بعلاقتي مع (أبيجايل) وهي ملتزمة بعلاقتها بي |
Biliyor musun, Shawn kızları böylesine dikizlerken Abigail'e ne kadar bağlı olduğun hikayesini yutturamazsın. | Open Subtitles | أتعلم أمراً يا (شون)؟ ، إن كنت ستظل تحدق إلى الفتيات لا يسعك أن تعظني بشأن إلتزامك بعلاقتك بـ (أبيجايل) |
Tüm bu gezi senle Abigail için planlanmış romantik bir haftaydı! | Open Subtitles | تم التخطيط لهذه الرحلة بأكملها كأسبوع رومانسي ستمضيه مع (أبيجايل) |
Önce Abigail'e haber vermen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تظن أنه عليك أن تتحدث إلى (أبيجايل) أولاً؟ |
Abigail çok fazla ilgi isteyen türde bir kız. | Open Subtitles | (أبيجايل) من الفتيات اللاتي يحتجن قدراً معيناً من الجهد |
Tamam, ama bir şartla Abigail izleyebilecekse olur. | Open Subtitles | حسناً، إن سمحت لـ (أبيجايل) بالمشاهدة فقط |
Abigail'in aramıza girmesine izin verdiğim için aramızda oluşan gerginlik ve tuhaf durumdan ötürü benden intikam alıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تردين لي الصاع صاعين بسبب الإحراج والتوتر الذي سمحت لـ (أبيجايل) بأن تحدثه بيننا |
ve bir soruşturma açıdığında amirlerine bazı hesap vermek zorundasın, bu da demek oluyor ki bunların sebebi Abigail. | Open Subtitles | يجب أن تفسري ذلك للأشخاص الأعلى منكِ رتبة" أن هذا بسبب (أبيجايل) |
Testlerim de Jenny Larson, Abigail Moore, ve Linda Krauss olacak. | Open Subtitles | (واختباراتي ستشمل (جيني لارسون (أبيجايل مور) و(ليندا كراوس) |
Ruth, kızların Abigail'de toplanacağını söyledi. | Open Subtitles | (روث) تحدثت للفتيات ليجتمعوا عند (أبيجايل) |
Çocuklar, hoplamaya devam edin. Herşey yolunda. Oh, bu arada, hemşire Abigail ile konuştum. | Open Subtitles | بالمناسبة (تحدثت للمرضة (أبيجايل |
Abigail, hareketsiz durmanı istiyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | (أبيجايل) نريدك أن تثبتي، حسناً؟ |
Abigail'in beyni normal. Akciğerde kistik fibroz. | Open Subtitles | مخ (أبيجايل) بخير التشوه الخلقي |
Abigail büyüme hormonu almayı kabul etti. | Open Subtitles | ...(وافقت (أبيجايل وافقت (أبيجايل) على أخذ هرمون النمو |
- Olanları Abigail gördü mü? | Open Subtitles | -هل رأت (أبيجايل) ذلك؟ -أنا هنا |
İşte burası Abigail, sonumuzun turuna geldiğimiz nokta. | Open Subtitles | وهنا تنتهي جولتنا يا (أبيجايل) |