Abigail, bu hikâyeleri günlüğüne yazmış, ayrıca Edward'ı öldürdüğünde içine bir şey girdiğini öne sürüyor. | Open Subtitles | أبيغيل كتبت هذه القصص في مذكراتها وادعت ايضا انها كانت ممسوسة |
Bu dört yem Will'in evinde bulduklarımızla neredeyse aynı tamamen aynı insan kalıntılarından yapılmış Abigail Hobbs, Donald Sutcliffe, Marissa Schuur, Georgia Madchen. | Open Subtitles | هذه الأطعم الأربعة متطابقة تقريبا لما وجدناه في بيت ويل،مصنوعة من مواد من نفس البقايا البشرية إنها أبيغيل هوبز |
Böylece, Will Graham Abigail Hobbs'un hayatını kurtarabildi. | Open Subtitles | وبذلك،استطاع ويل جراهام إنقاذ حياة أبيغيل هوبز،لكن |
Abigail Hobbs'u babasından kurtarabildi; fakat kendisinden kurtaramadı. | Open Subtitles | كان قادرا على إنقاذ أبيغيل هوبز من والدها،لكنه لم يقدر على إنقاذها من نفسه |
Abbey? Yaptığın şeyler insanların canını yakıyor. Orası kesin! | Open Subtitles | أبيغيل,ماتفعلينه يؤذي الناس وهذا واضح تماما |
Abigail Hobbs'un geri kalanına ne olduğu Will Graham'in travmalı zihninde saklı veya inanmanızı istediği şey bu. | Open Subtitles | لبقية أبيغيل هوبز محفوظ بعيدا في خبايا دماغ ويل جراهام الفزع أو ما أراد منكم أن تعتقدوه |
Abigail Hobbs'un kulağındakilerle ve bu kesiklerle eşleşiyor. | Open Subtitles | النصل يطابق القطع على أذن أبيغيل هوبز و على هذه |
Bu dört yem Will'in evinde bulduklarımızla neredeyse aynı tamamen aynı insan kalıntılarından yapılmış Abigail Hobbs, Donald Sutcliffe, Marissa Schuur, Georgia Madchen. | Open Subtitles | هذه الأطعم الأربعة متطابقة تقريبا لما وجدناه في بيت ويل،مصنوعة من مواد من نفس البقايا البشرية إنها أبيغيل هوبز |
Basın sözcüsü Abigail Whelan herkesin aklındaki soruların yanıtlayacak tek adres olacak. | Open Subtitles | الكثير يتساءل اذا كانت السكرتيرة الصحفية أبيغيل ويلان ستقوم بالإجابة على السؤال الذي يخطر في أذهان الجميع |
Kampçıları, çalışanları, St. Abigail'den gelen... gruba kadar herkesi araştırıyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نتحرى وراء الجميع الآن نتحرى وراء المخيمين، وطاقم العمل المجموعة التى جاءت من كنيسة سانت أبيغيل |
Abigail, en uçuk saç modeli rozetini alıyor. | Open Subtitles | و إلى أبيغيل شارة أفضل تسريحة شعر |
Bence Abigail Hobbs'un kalıcı olarak evde kalmasının vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لمغادرة أبيغيل) موطنها بشكل نهائي) |
Nicholas Boyle, Abigail'e ve sana saldırdı Dr. Lecter'a kafasının arkasından vurdu. | Open Subtitles | حسناً، (نيكولاس بويل) هاجم أبيغيل) وهاجمكِ) وضرب دكتور (ليكتر) على مؤخرة رأسه |
Abigail Hobbs ile olan ilişkinizi tanımlar mısınız? | Open Subtitles | هلّا تفضلت بوصف علاقتك مع أبيغيل هوبز ؟ |
- Abigail bana Will Graham'in kendisini öldürüp, yemek istediğini düşündüğünü söyledi tıpkı babasının yapmak istediği gibi. | Open Subtitles | - أبيغيل أخبرتني- أنها تعتقد أن ويل جراهام أراد قتلها و إلتهامها مثلما أراد والدها أن يفعل |
Benim Abigail'den bulduğum, geriye kalanlar, kalbi atıyorken kesilmişti. | Open Subtitles | ...ما وجدته من أبيغيل هوبز تم قطعه بينما قلبها ينبض |
Ve şimdi tekrar Abigail oldu. | Open Subtitles | مينا ياديوي , هذا يعود لـ أبيغيل |
Abigail, benim alev saçlı güzelim. | Open Subtitles | أبيغيل, يا حلوتي ذو الشعر الاحمر. |
Sadece Abigail'in katli değil, her cinayet zamanda ileriye ve geriye doğru gidiyor. | Open Subtitles | ليس مقتل (أبيغيل) فحسب، بل كل جريمة قتل أعود بالزمن إلى الماضي والحاضر |
Abigail Adams'dan beri önceki diğer First Lady' ler gibi. | Open Subtitles | مثل أي سيدة أولى منذ أبيغيل آدامز |
İntiharmış, Abbey, intiharmış. | Open Subtitles | نعم,لقد كان إنتحاراً أبيغيل لقد كان إنتحاراً |