Babam farelerin kabloları yediğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أبي أنّ الجرذان لاكت طريقها وصولاً للأسلاك. |
Babam, yüzmeyi öğrenmemin en iyi yolu beni gölete atmak diye düşünmüş. O günden beri böyle. | Open Subtitles | مذ رأى أبي أنّ أفضل وسيلة لتعليمي السباحة هي السير بي إلى البركة المحليّة وقذفي فيها |
Büyürken, Babam okyanusun büyük bir kaçış olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | حين كنت صغيرة، أخبرني أبي أنّ البحر ملاذ عظيم |
Büyürken, Babam okyanusun büyük bir kaçış olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | حين كنت صغيرة، أخبرني أبي أنّ البحر ملاذ عظيم |
Babam bu sözü, "Bankaya dogru ilerlemeye devam edin" sandi. | Open Subtitles | اعتقد أبي أنّ ذلك يعني: "واصلوا المُضيّ قدماً للمصرف". |
Babam istediğimiz şeyi yapabileceğimizi söylemişti. | Open Subtitles | قال أبي أنّ بوسعنا أن نفعل ما يحلو لنا. |
Babam istediğimiz şeyi yapabileceğimizi söylemişti. | Open Subtitles | قال أبي أنّ بوسعنا أن نفعل ما يحلو لنا. |
Babam benim en inatçı kişi olduğumu söyler. | Open Subtitles | أكّد لي أبي أنّ الدكتور (فال) هو أفضل من سيساعدك. |
Babam bunun olabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أبي أنّ ذلك قد يحدث |
Babam gelmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أبي أنّ عليّ ذلك. |
Babam hep Bruce Wayne'le çalışmamı isterdi. | Open Subtitles | حسناً، لطالما أرادني أبي أنّ أعمل مع (بروس وين) |
Babam Hades'in parlayan ışığının halkımıza önderlik edeceğini batılıların sömürgeciliğine son vereceğini inanırdı. | Open Subtitles | يقول أبي... أنّ روحُ (ألهاديس) تجعل ألشخص ألضعيف قوياً وستُخلِص آسيا مِن حُكم ألرِجعيين |
Babam, Symun Fossoway ile evlenmek zorunda olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | قال أبي أنّ عليّ تزوج (سيمون فوساوي) |