Ayrıca, sadece babam değil, kimse bilmese iyi olur. | Open Subtitles | في الواقع، ليس أبي فقط. أرغب ألا تذكرا الأمر لأي أحد |
Ailen nerede yaşıyor? sadece babam var. Annem, beni kaçırmalarından önce ölmüştü. | Open Subtitles | أبي فقط أمي تُوفيت قبل أن يأخذوني بعيداً |
O artık sadece babam. Büyütülecek bir şey yok. | Open Subtitles | إنه أبي فقط الآن لا شيء يدعو للإهتياج |
Evet. babam sadece, ben eve geldiğimde kendi kurallarını uygulamaya çalışıyor. | Open Subtitles | نعم، أبي فقط أتى لكي يعرض بعض القواعد الإجرائية |
Hayır. babam sadece hastanede geçirdiğin saatlere alınıyor. | Open Subtitles | لا، أبي فقط يكره الساعات التي تقضينها في المستشفى |
sadece babam buraya ayakkabılarıyla basar. | Open Subtitles | أبي فقط هو من يبقي هنا مرتديا حذاؤه |
babam sadece çok iyi ve başarılı bir adam, ve biliyor musun, biz tekrar kavuşunca, bana tekrar ayaklarımın üzerinde durabilmem için yardımcı olacak ve bunca yıllık aşağılanmaya rağmen senin kızın olmaya devam ettiğim için, beni tebrik edecek. | Open Subtitles | أبي فقط , أشبه برجل متألق جداً وبارع الذي... أتعلمين أمراً؟ |
Mary, babam sadece... | Open Subtitles | (ماري) إن أبي فقط... |