Anne, Baba, bana inanmalısınız. Burada doğru bir şey yaptım. | Open Subtitles | أمي أبي يجب أن تصدقونني أني فعلت الشيء الصحيح هنا |
İşin yok mu ? -Asıl haberi kaçırıyorsun Baba, özgürüm | Open Subtitles | أنت تفقد النقطة يا أبي يجب أن أسافر من الآن |
Baba, gitmeliyim ve senin yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أبي , يجب أن أذهب، ولا يوجد شيء يمكنك أن تفعله |
Eğer babamın hükümetinde bakan olacaksam buna uygun görünmeliyim. | Open Subtitles | إذا كنت سأصبح وزير في حكومة أبي يجب أن أظهر بشكل محترم |
Büyükbabam, babamın cezasının suçuna denk olması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال جدي أن عقاب أبي يجب أن يماثل جريمته |
Gayet iyiyim, Baba. Artık "iyiyim" dediğimde bana inanman gerekiyor. | Open Subtitles | نعم، كل شيء على ما يرم يا أبي يجب أن تبدأ بتصديقي عندما أقول لك هذا |
Baba, aradığımız adamı bulmalarına kadar askerlerimiz onları izlemeli. | Open Subtitles | ـ يا أبي يجب أن تُرسل جنودك ليتبعوهم ـ حتى نجد الرجل الذي نبحث عنه |
Peki, Baba. Gerçekten elimde 911 krizi durumunda bir durum var. | Open Subtitles | حسناً , أبي , يجب أن أنجز "واجبي المنزلي "أزمة الطوارئ |
Hemen eve gelmen lazım. Baba, hemen gelmen lazım. | Open Subtitles | عليك أن تأتي الآن للمنزل أبي, يجب أن تأتي |
burda bekle Baba, bunu kendim yapmalıyım. | Open Subtitles | من هنا يا أبي يجب أن أفعل هذا الأمر بنفسي |
Baba, senin büyük salonda dinlenmen gerekiyordu. | Open Subtitles | أبي, يجب عليك أن تستريح عند القاعة الكبيرة |
- Affedersin Baba! Gitmem gerek! Önümüzdeki hafta, söz veriyorum! | Open Subtitles | أسف أبي, يجب علي الذهاب سأعمل بالاسبوع المقبل, أعدك |
Belki Baba, anneyi serinletmek için ıslak bez getirebilir. | Open Subtitles | ربما أبي يجب ان تذهب وتجلب ماما الفانيلا بارد. |
- Baba, "sipariş ver"e bir kez tıklayıp onay gelmesini bekleyeceksin. | Open Subtitles | عزيزتي أبي يجب عليك أن تضغط زر الطلب مرة واحده ومن ثم تصبر للتأكيد |
İzninle. Ciddiyim Baba, sana bir cep telefonu almamız lazım. | Open Subtitles | جوال يا أبي يجب أن نشتري لك هاتف متنقل يا أبي |
Baba, mağarada ne olduğu hakkında konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | أبي يجب أن نتكلم عن ما حدث بالكهف |
babamın bahçesi bizim gizli sırrımızdı. | Open Subtitles | حديقة أبي يجب أن تكون سراً |
Sence babamın Jeffersonian'da çalışmasına izin mi verilmeli? | Open Subtitles | هل تعتقد أن أبي يجب أن يُسمح لهُ أن يعمل في الـ(جيفرسونيان)؟ |
Yoksa babamın umrunda olması mı? | Open Subtitles | أم أن أبي يجب أن يتولى الأمر؟ |
Yani bu senin ve babamın, Richard'ın yerine kimin geleceğini belirleyeceksiniz demek oluyor. | Open Subtitles | إذاً, أعتقد أن هذا يعني أنك و أبي يجب أن تتفقوا على من يجب أن يحل مكان (ريتشارد)، |