Artık dayanamıyorum. Emirlerini al da kıçına sok! | Open Subtitles | لا أتحمل أكثر من ذلك أحتفظ بأوامرك لنفسك |
Işıklar yandı mı evde durmaya dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أتحمل الجلوس بالبيت حالما تنطلق الأضواء |
Bütün sorumluluğu alıyorum. O sizin halanız değil, efendim. | Open Subtitles | إننى أتحمل المسؤولية ، تذكر أنها ليست عمتك يا سيدى |
Her şeyi kontrol edebilirim, ama seni üzgün görmeye dayanamam. | Open Subtitles | أستطيع أن أتحمل أي شيء، لكن لن أتحمل رأيتكِ حزينة. |
Ama sonra ne düşündüklerini önemsemiyorum çünkü kim olduklarına katlanamıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أهتم بما يفكرون لأنني لا أتحمل ماهم عليه |
Çok yanlışlıklar yaptım ama sorumluluklarımı üstleniyorum. | Open Subtitles | أقترفت أخطاء، ولاكنها تبقى أخطاء وأنا أتحمل كامل المسؤولية عليها |
Bu yolculuk birkaç gün daha sürecek, monoton geçmesine katlanamam. | Open Subtitles | تعرفين أنه أمامنا العديد من الأيام فى هذه الرحلة وأنا لا أتحمل الرتابة |
Ama aynısı benim başıma gelince bir hafta bile dayanamadım. | Open Subtitles | ولكن عندما حدث الأمر لي لم أتحمل حتى لأسبوع واحد |
Bu yüzden bu kadar acı veriyor. Seni böyle görmeye dayanamıyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أتألم كثيراً لا أتحمل رؤيتك في هذه الحالة |
Vahşiliğine dayanamıyorum artık! | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن أتحمل الضرب أكثر من ذلك بصراحة، لا أستطيع |
Artık buna dayanamıyorum, dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتحمل ذلك بعد الآن.فقط لا أستطيع |
Baban benim birimimdeki bazı kötü polislerle işbirliği içine girmiş. Bu yüzden sorumluluğu ben alıyorum. | Open Subtitles | والدك تورط مع شرطة فاسدة فى قوتى، لذا أتحمل المسؤولية |
Evet, bütün sorumluluğu alıyorum! Yap! | Open Subtitles | نعم، أنا أتحمل كل المسؤولية إفعل ذلك فقط |
Bağımsız bir programın beni izlemesine kesinlikle dayanamam. | Open Subtitles | لا يمكن أن أتحمل وجود برنامج مستقل يقوم بمراقبتي |
Buna katlanamıyorum. Kendime katlanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أوقف هذا أنا لا أستطيع أتحمل نفسي هكذا |
Bu da polisler için. Bütün sorumluluğu üstleniyorum. | Open Subtitles | سلم هذه للشرطة أنا أتحمل المسؤولية كاملة عن الحريق |
Bir bayanla o şekilde konuşulmasına katlanamam. | Open Subtitles | لا أتحمل أن يتحدث أحد إلى سيدة بهذه الطريقة |
Gün be gün bunları peş peşe içmeni görmeye dayanamadım. | Open Subtitles | لم أتحمل أن أراكِ تبتلعين تلك الحبوب يوماً إثر يوم |
Bu banliyö trenine daha fazla dayanamayacağım. Hızlı trene binelim. | Open Subtitles | لم أعد أتحمل هذا القطار البطئ تعال, دعنا نأخذ السريع |
Hepimizi birlikte kabul etme_BAR_zamanlamanız mükemmeldi. Bu kadar ani olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدى إصابتي انا أنوي أن أتحمل ما أقترفته يداي |
O zaman bu berbat sıcaklığa daha fazla katlanmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ليس علي أن أتحمل هذه الحرارة الرهيبة أكتر من ذلك |
Akıllı olma, zeki olma... çünkü bu gece bunu gerçekten kaldıramam. | Open Subtitles | لا تتحاذقي وتكوني ذكية لا أستطيع أنح أتحمل ذلك الليلة |
- Dur! - Bu boka daha fazla katlanamayacağım. | Open Subtitles | توقف لا أستطيع أن أتحمل هذة التفاهات بعد الأن |
seni tekrar kaybetmeye dayanamazdım kendimi nasıI ihanete uğramış olduğum hakkında fikrin var mı? | Open Subtitles | لم أتحمل مجرد التفكير بأن أفقدك مجدداً هل تعرفين قدر الألم الذي أشعر به الآن؟ |
Sizin reyonunuzdaki karlılık en yüksek seviyede. Ben... Ben sizi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | فإن قسمك يشير إلى أعلى نسبة مبيعات لذلك لا أستطيع أن أتحمل فقدانك |