Sürekli onunla takılmak istiyor değilim ama çocukları akıllı gibi görünüyor. | Open Subtitles | أعني، لا أريد أن أتسكع معها طوال الوقت، لكن أطفالها يبدون عاقلين. |
Önemli değil... Buraya onunla takılmak için gelmedim. | Open Subtitles | لا يهم , انا لم أأتي هنا لـ أتسكع معها |
Ann. takıldığım kız işte. | Open Subtitles | (آن), إنها الفتاة التي أتسكع معها نوعاً ما |
Hakkımı yemeyin, takıldığım kız, oldukça olgun ve ilgi çekici. | Open Subtitles | -مهلاً ، هذا ليس عادلاً ... . -الفتاة التي أتسكع معها ناضجة و مثيرة للغاية |
- Harper sadece takıldığım bir kızdı. | Open Subtitles | (هاربر) ليست سوى فتاة كنت أتسكع معها إن اسمها ليس (هاربر) |