Evet, tam da burada takılayım diyordum. Çünkü çok rahat. | Open Subtitles | نَعم، اظن فقط إنني أتسكّع بالجوار لأن هذا مُريح جداً |
Eh, bari burada takılayım ben belki gelir ya da arar. | Open Subtitles | حسناً، من الأفضل أن أتسكّع هنا، في حالة ظهر أو اتّصل. |
Başka insanlarla takılıyorum artık. | Open Subtitles | و أنا أتسكّع مع حشدٍ مختلف الآن |
Ne diye sizlerle takılıyorum ki? | Open Subtitles | لماذا أتسكّع معكم يا رجال؟ |
Yirmili yaşlarıma geldiğimde onunla takılmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أتسكّع معها عندما أكون في العشرين من عمري. |
Bir sürü sıkıcı adamla takılıyordum. Kimse eğlenmek istemiyor. | Open Subtitles | ظللت أتسكّع مع هؤلاء الممّلين يأبون التسلية |
biraz takılayım dedim. | Open Subtitles | أتسكّع هنا قليلاً .. |
— Öylesine takılıyorum. — Kanalizasyonda mı? | Open Subtitles | كنت أتسكّع فحسب |
Kızkardeşimle takılıyorum sadece. | Open Subtitles | فقط أتسكّع مع أختي |
Şu anda... takılıyorum. | Open Subtitles | أنا،أنا أتسكّع الآن. |
Bak, bazen sadece kardeşlerle takılmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمع، أريد أحياناً أن أتسكّع مع الأخوة. |
Arkadaşlarımla takılmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتسكّع مع أصدقائي فحسب |
Deke'le takılmak mı? | Open Subtitles | أتسكّع مع (ديك)؟ |
Çünkü kardeşlerle takılıyordum ve normale dönmek biraz zaman alıyor. Gördün mü? Gitti. | Open Subtitles | لأنّني أتسكّع الآن مع الأخوة، و يستغرقني بعض الوقت لتذهب اللكنة. |
Hayır, tek başıma takılıyordum. | Open Subtitles | -كلا، أنا لوحدي أتسكّع |