Buraya sadece kurabiye yemeye ve telefon etmeye gelmiştim ama... | Open Subtitles | حضرت لأكل بعض الفطائر واتصل أتصالاً تليفونياً ، ولكن |
Ne kadar sürer bilmiyoruz, telefon falan da beklemeyin. | Open Subtitles | لا نعلم كم من الوقت سنغيب و لاتتوقعوا أتصالاً منا للعودة |
telefon şirketinden garip bir arama yaptılar, | Open Subtitles | لقد تلقيتُ أتصالاً غريباً من شركة الإتصالات |
Harper aradı. Ölü adam seni görmek istiyormuş. | Open Subtitles | ، لقد وردنا أتصالاً من المشرحةٌ هنالِكٌ شخصُاً ميتاً يرغب برؤيتنا |
Az önce birden bire beni aradı. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ للتو أتصالاً منها بشكل مفاجئ |
Bir telefon etmem yeterli olur. | Open Subtitles | عليّ أن أجري أتصالاً هاتفياً واحداً |
Şey, dinle. Bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً,يجب أن اجرى أتصالاً هاتفياً |
Şey, dinle. Bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً,يجب أن اجرى أتصالاً هاتفياً |
- Belki önemli bir telefondur. - Ya da işe yarar bir telefon. | Open Subtitles | ـ ربما إنه أتصالاً مهم ـ أو مفتعل |
Maeby, son krater kazası hakkında bir telefon alır. | Open Subtitles | و تلقت (مايبي) أتصالاً عن حادث مرجل الحمم البركانية |
Ve George Sr.'a Lucille'den bir telefon gelmişti. | Open Subtitles | -و هذا حينما تلقى (جورج الأكبر) أتصالاً من (لوسيل ) |
telefon geldi. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ للتو أتصالاً |
Bir telefon mu alacağım? | Open Subtitles | سأتلقى أتصالاً ؟ |
Ve az önce KPXN kanalından telefon aldım. | Open Subtitles | و تلقيتُ أتصالاً للتو من محطة (كي بي أكسن) في (سان بيرنادينو) |
Sadece bir telefon uzağındayım. | Open Subtitles | أنا أنتظر أتصالاً منك |
Bilmiyorum. Belki de senden telefon bekliyorlardır? | Open Subtitles | ربما يتوقعون أتصالاً منك ؟ |
Detroit'ten bir dedektif beni aradı. | Open Subtitles | تلقيتُ أتصالاً من محققٍ ... "في "ديترويت |
Ardından çavuş Tyler aradı ve durumu umursamamamızı söyledi. | Open Subtitles | ..( فيما بعد تلقينا أتصالاً من ملازم يُدعى ( تايلور ليخبرنا ببساطه : لا تعطوا الأمر أهتماماً... |