"أتصرّف" - ترجمة من عربي إلى تركي

• davranıyorum
• yapacağımı
• hareket
• davranmak
• davrandığımı
• kendim
• davranmam
• davranacağımı
• davranmamı
• davranıyordum

Her gün, orataya çıkıyorum, kendim gibi davranıyorum ve onlarda beni buraya tıkıyorlar.
وأنا هنا لأنني أتصرّف على سجيتي كل يوم أتصرّف على سجيتي فيحبسونني هنا

Hiçbir şey istemiyor gibi davranıyorum çünkü istediğim hiçbir şeye sahip olmadım.
أتصرّف وكأنّني لا أودّ شيئًا لأنّني لم أحصل أبدًا على شيء أريده.

Ne yapacağımı bilmiyordum ama ona o not kağıdını veremezdim.
لم أعلم كيف أتصرّف و لكني عجزت عن إعطائها هذا الكشف

Hızlı hareket etmediğimi düşünüyor, sanırım haklı da.
تعتقد أنني لا أتصرّف بسرعة كافية، وهي مُحقة على الأرجح.

Korksam bile, bunu çözmenin tek yolunun oralı gibi davranmak olduğunu anladım.
رغم أنني كنتُ خائفاً افترضتُ أن طريق النجاة من هنا هي أن أتصرّف على طبيعتي

Bak, bir sürtük gibi davrandığımı biliyorum ama bu imajım için.
أعلم أنّى أتصرّف بسخافة لكن هذا من أجل عملى

Birisi bana nasıl biri olmayı planlıyorsam öyle davranmam gerektiğini söylemişti.
قال لي أحدهم أنْ أتصرّف كما أخطّط أنْ أكون

Eski sevgilimin patronuyum. Nasıl davranacağımı bilemiyorum.
أنا رئيسة خليلي السابق، ولا أعرف كيف أتصرّف

Sen sadece senin gibi birine dönüşene kadar senin gibi davranmamı istiyorsun.
تريدين أن أتصرّف مثلكِ، حتّى أغدو مثلكِ.

Çılgın biri davranıyordum bir çocuğu takıntı haline getirdim.
كنتُ أتصرّف بجنون. مهووسة بشاب.. اتضح أنه مجرد شاب.

Ben şaşırmış gibi davranıyorum.
و لهذا، أنا أ أتصرّف بانزعاج قليلاً، على ما أظنّ

Ne düşündüğünü biliyorum. Bir çocuk gibi davranıyorum, ama...
أعرف , أعرف أنك تعتقد أننى أتصرّف كالأطفال

Profesyonel davranıyorum. Biz iş arkadaşıyız. Profesyonel olamaz mısın?
أنا أتصرّف بإحترافية ، كلانا زميلان عمل، ألا يمكنكَ أنّ تتصرف بإحترافية؟

At olsaydın ne yapacağımı bilirdim.
إن كنتِ جواداً، لعرفت كيف أتصرّف تحديداً.

Bu gibi durumlarda ne yapacağımı asla bilemem.
لستُ اعرف كيف أتصرّف في هذه المواقف المحرجة

O... O bir baba gibi hareket ediyor ve benim de bir polis gibi hareket etmem gerek.
اسمعا، هُو يتصرّف كوالد، ويجب أن أتصرّف كشرطيّة.

Ben mantık tabanlı bir varlığım ve bu yüzden tamamen mantıkla hareket ederim.
{\fnArabic Typesetting}إنّي كيان مستند على المنطق، لذا فإنّي أتصرّف وأستجيب بسلوكٍ منطقيّ بحت.

Ondan kurtulmak için en iyi umudum olabildiğince normal davranmak.
"أملي الوحيد في فقده هو أن أتصرّف بطبيعيّة بشكل صارم"

Benim de borcum var, benim deli gibi davrandığımı görmüyorsun.
أنا مثقلٌ بالدّين كذلك، ولا تراني أتصرّف كالمجانين

Onlar bir şey yapmayınca, ben kendim yapmaya karar verdim.
إنّهم لا يتصرّفون، فقرّرتُ أن أتصرّف أنا.

Böyle saçmaladığın zaman nasıl davranacağımı bilemiyorum.
لا أعرف كيف أتصرّف معك عندما تقوم بهذا الهراء

Burada "Glenn" olarak görünmemi ve davranmamı tercih ediyorlar.
يُفضلون أن أنادى بـ(غلين) هنا، وأن أتصرّف مثل (غلين).

fakat bana geçen akşam garip davrandığımı söyledin ve ben garip davranıyordum.
لكنكِ سألتيني بالليلة الماضيّة لو كان يجري أمرٌ ما بسبب أنني .كنتُ أتصرّف بشكلٍ مختلف