Rahat bir yolculuk olmadığını söylemek gereksiz, ama bunu yapabileceğini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | بالطبع لمْ يكن عملاً سهلاً، لكن لا أتصوّر أن يفعل شيئاً كهذا. |
Bir şey demeden önce bilmenizi isterim ki bu virüsün böyle bir şey için kullanılabileceğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | حسنٌ، قبلما تنطق بكلمة، فاِعلم أنّي لم أتصوّر قطّ استخدام الفيروس لغرض كهذا، أعني أنّي طبعًا أمكنني تصوُّر ذلك. |
Senin yaşadığını tahmin ettiklerimi o da yaşadı. İnkar, öfke, vesaire. | Open Subtitles | لقد مرّ بما أتصوّر أنكِ ، تمرين به الإنكار, الغضب,إلى آخره. |
Bunun olacağı hiç aklıma gelmezdi ama sanırım büyükannemin Sivil Savaş bebeğini satmak zorundayız. | Open Subtitles | لم أتصوّر أن تصل الأمور إلى هذا الحد. ولكن أعتقد أن علينا بيع نصب الجدّة للحرب الأهلية. |
Tüm kasabanın üst üste geçmesini sağlayacak bir güç kaynağı düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أتصوّر أنّ مصدراً للطاقة يستطيع دمج بلدةٍ بأكملها. |
Böyle bir anın hayalini kaç kez kurduğumu anlatamam sana ama burada otururken, midemde bir düğüm olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | تخيّلت هذا المشهد كثيراً ولكنّني لم أتصوّر أنّني قد أتناول طعامي هنا |
Senin gibi cinselliğini bastıran birinin çözmesi gereken kendine ait sorunları olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أتصوّر أنّ رجلاً مكبوتاً مثلك لديه مشاكله الخاصة التي بحاجة إلي أن تُحلّ |
Ama tanıdığım bütün adamlar arasından onunla çıkabileceğini hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | -كلا، ولكن من بين جميع معارفي ، أتصوّر بأنك تواعدينه |
Erkek arkadaşımla sevişirken seni hayal etmiyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أتصوّر وجهك عندما أقيم علاقة مع صديقي |
Sanırım önümüzdeki hafta içeriği, hiçbir tartışıyor hayal? | Open Subtitles | أنا أتصوّر أننا نناقش ما ستكتبيه الأسبوع القادم ، صحيح ؟ |
Dandik objeler ve deri hayal edebiliyorum ancak. | Open Subtitles | كلا، لكن أتصوّر ملاءات من جلد النمر والمدبوغ |
Sevişirken başka bir kızı hayal etmemi istedin. | Open Subtitles | تريدين مني أن أتصوّر فتاة أخرى في الوقت الذي أمارس فيه الجنس معكِ |
Gerçek bir elmasa dokunmayı hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم أتصوّر أبداً أنّي سألمس ماساً حقيقاً. |
tahmin ediyorum ki, yeterine zarar görmüşsün. | Open Subtitles | فأنا أتصوّر بأنكِ تعرّضت بما فيه الكفاية لذلك |
Karın öğrense ne kadar mutlu olur tahmin bile edemiyorum o yüzden söylemeyeceğinden emin oldun. | Open Subtitles | لا أتصوّر أنّ زوجتك ستكون سعيدة لو اكتشفت ذلك، لذا فإنّك تأكّدت أنّها لن تعرف. |
İçmeyi abartmaya başlayınca bazı insanların onu kötülediğini tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أتصوّر أنّ بعض الناس قاموا بإهانته حالما يبدأ الخمر بأخذ مفعوله. |
Topla kendini. Bir gün kendi evimde saklanacağım aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أتصوّر قط أنني سأضطر للاختباء بمنزلي. |
Etkilendim. Beni burada bulabileceğin hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | إنّي مذهولة، لم أتصوّر قطّ أنّك ستجديني هنا |
Yani benim bunu düşününce bile aklım karışıyor. Sen neler hissediyorsun düşünemiyorum bile. Ben iyiyim. | Open Subtitles | مجرّد التفكير في ذلك يحيّرني، لا أتصوّر شعورك. |
Bunun bu kadar zor olabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصوّر ابداً ان الأمر سيكون بهذه الصّعوبة |
Siz sormam gereken birkaç soru var ama öyle sanıyorum ki sizin bana sormak istediğiniz binlerce soru var. | Open Subtitles | يجب أن أطرح عليك بعض الأسئلة. ولكن أتصوّر بأنك تريدين أن تطرحي عليّ ألف سؤال. |
Tahminimce dua etmeye ve iyilik etmeye gidecektir. | Open Subtitles | أتصوّر أنّها ستكون بعيدة تدعوا وتفعل الخير. |
herhalde aile bundan pek de memnun olmamıştır. | Open Subtitles | أتصوّر أن العائلة لم تكن سعيدة للغاية حول هذا الموضوع. |
Biliyor musun onu tanıdığım kadarıyla tecrübelerime dayanarak asla onu bu kadar yeniden yaratıp düşünmedim, ama bu oldukça yakın gözüküyor. | Open Subtitles | لم أتصوّر أبداً أنه قادر على اعادة صنع تجربة التعرف عليه ولكن هذا قريب للغاية. |
Seni yanımızda gördüğüme sevindim. Zor bir karar olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | مسرور لرؤيتكِ معنا أتصوّر أنّه كان قراراً صعباً |