"أتظاهر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Numara
• rol
• numarası
• davranacağım
• gibi yapıyorum
• davranıyorum
• davranmak
• gibi davranırım
• rolü
• taklidi
• davranmamı
• gibi yapıp
• gibi yaparım
• davranmıyorum
• gibi davrandım

Oh, sana garip gelmesin. Birçok konuda Numara yapıyorum!
لا تتعجب كثيرا ، أتظاهر بالكثير من الأمور

Numara yapacaktım. Öyle konuşmuştuk. Onları gerçekten bozman gerekmiyordu!
أن أتظاهر كما اتفقنا ما كان ينبغي أن تعطلها بالفعل

Seni utandırdım mı? Seni tanımıyormuş gibi rol yaparken buna nasıl cevap verebilirim?
كيف يمكنني أن أجيب علي ذلك و أنا أتظاهر أني لا أعرفك ؟

Hep biliyorum. Sadece bilmek rol yapma Eğer fikrim yok etmek için.
بلى, أقولها دائماً, أتظاهر أنني لن أقولها كي تستطيع الحصول على أوهامك

Ben maç varmış gibi yapacağım, sonra ona gidemiyecek kadar çok hasta numarası yapacağım, yani ertesi gün okula gidemiyecek kadar "çok hasta"
، سأتظاهر أن هناك مباراة ، لكنني لن أذهب لأنني أتظاهر بالمرض و بالتالي مريض جداً . في اليوم التالي ولن أذهب للمدرسة

Hiç olmamış gibi davranacağım umarım o da aynını yapar.
سوف أتظاهر بأن هذا لم يحدث وأتمنى أن يفعل المثل

Yapabileceklerimiz hakkında Numara yapmamıza gerek yok, babamın dediği gibi...
لذا لا عليّ أن أتظاهر بأنه ليس لدينا قدرات , كما يقول أبي؟

Tamam ama ben Numara yapmıyorum ve termostat'a dokunmayın.
حسناً، ولكني لا أتظاهر. لذا لا تمسّوا مُشغل التدفأة.

Aslında, onunla birlikteyken hiç Numara yapmıyorum.
في الحقيقة لا أتظاهر بأيّ شيء، حينما أكون برفقتها.

Ben de sana yanıp tutuşuyormuşum gibi Numara yapabilirim, Mel bacım. - Hala çok ürkütücü.
وأنا يمكننى أن أتظاهر بأنى لدى شغف اتجاهك يا أخت ميل

Pekâlâ, kendimce sanki evliymişiz gibi rol yapıyordum, sonra otel çalışanları senin beni aldattığını sandılar, rolümü sürdürmek zorundaydım.
حسناً، ربما كنت أتظاهر بأننا متزوجان و عندما ظن الموظفون بأنك تخونني كان يجب أن أتصرف لأحافظ على كرامتي

Geçen gece sadece rol yapmıyordun. Biliyorum sen de bir şeyler hissettin.
ليلة الأمس لم أكن أتظاهر أنا أعلم بأنك شعرتي بشيئًا ما أيضًا

Biliyormusun, ben gidiyorum dediğimde, sadece rol yapıyordum.
أتعرف أننى عندما كنت ذاهبة كنت أتظاهر بذلك.

Tamam. Ev ödevimde ihtiyacım var numarası yapabilirim.
حسنا يمكن أن أتظاهر أني بحاجة للمساعدة في الواجب المنزلي

Alışveriş merkezinde kaybolma numarası yapmaktan daha ters bir duruma düşüp böylece güzel güvenlik görevlisiyle karşılaşmak gibi mi?
أكثر إرباكاً من المرة التي كان علي أن أتظاهر فيها أنني تائة في المركز التجاري حتى تتمكن من مقابلة حارسة الأمن الجميلة؟

Burada satıyorlar da. En kötüsünü alacağım. Ve ben yapmış gibi davranacağım.
هناك مكان هنا لبيعها , أختار أسوأها و أتظاهر بأنى من صنعها

Bir şey öğretemiyorum, öğretiyormuşum gibi yapıyorum! Sen de öğrenirmiş gibi yap.
حيث لا يمكنني فعل ذلك لكني أتظاهر بالتدريس وأنتم تتظاهرون بالتعلم

Bazı konularda, umrumda değilmiş gibi davranıyorum, ...çünkü inançlarıma ters düşüyor.
تعرف؟ أحاول أن أتظاهر بشأن مشاعر معيّنة لأنّها خارجة عن ديني

Bakın, içten içe ölüyorum ve her şey harika gidiyormuş gibi davranmak zorundayım.
إسمعوا، أنا أموتُ بالداخل ويجب أن أتظاهر بأنّ كُلّ شيء على ما يُرام

Bazen bunlardan elime bir tane alırım ve sanki devmişim gibi davranırım.
أحيانا ً أحب أن أحمل أشياء كهذه و أتظاهر أنني عملاق

Yani mutlu rolü yapabilir senin var olmadığını hayal edebilirim.
اذا, يمكنني أن أتظاهر بأني سعيدة وأتظاهر بأنك غير موجود

Sadece kuru tamizlemeciden indirim almak için evli taklidi yapıyorum.
أتظاهر بأني متزوج لأحصل على خصم 25 % على التنظيف

Buraya gelip, bir hafta geçirmemi, bir konuk gibi davranmamı, doktora gitmeyi reddeden karısını böylece muayene edebileceğimi rica ediyordu.
أن أحضر إلى هنا لقضاء عطلة نهاية الأسبوع و أن أتظاهر بأننى ضيف حتى أتمكن من فحص زوجته التى رفضت زيارة الطبيب

Bir şeyi hissediyormuş gibi yapıp insanları kazıklamadım.
لم أتظاهر بشيئاً ما لكي يمكننى خداع هؤلاء الناس

Gizli bir nişanlım olduğu vakit yalnız kalmayı seviyormuşum gibi yaparım.
ظللت أتظاهر أنني منعزل تماماً بينما أنا في الحقيقة الخطيب السري

Ben halktan biriymişim gibi davranmıyorum senatör... ama elimden geldiğince halk adamı olmaya çalışıyorum.
أنا لا أتظاهر بأني رجل من الشعب يا سيناتور ولكني أحاول أن أكون رجل لأجل الشعب

O kadar çabuk imzaladı ki ben en azından ilişkimize son bir kez göz gezdiriyormuş gibi davrandım.
لقد وقع بسرعة كبيرة و قد حاولت أن أتظاهر بأنه سيراجع الأمور مرة أخيرة