Şerif Larsson'la işbirliği yapıp yarın ilk iş Fargo'ya gideceğim. | Open Subtitles | سوف أتعاون مع المأمور (لارسون) وأتجه لـ(فارغو) في بداية الصباح |
Şerif Larsson'la işbirliği yapıp yarın ilk iş Fargo'ya gideceğim. | Open Subtitles | سوف أتعاون مع المأمور (لارسون) وأتجه لـ(فارغو) في بداية الصباح |
Aynı odada olmadığınız insanlarla bile iş birliği içinde olabilirim. | TED | يمكنني أن أتعاون مع أشخاص لا يتواجدون حتى في نفس الغرفة معي. |
Diğer insanlarla işbirliği yaptığımda, gerek sette olsun, gerekse çevrim içi, o akışı bulmak benim için çok daha kolay oluyor çünkü hepimiz sadece bir şeye dikkat veriyoruz, birlikte yaptığımız bir şeye. | TED | وحالما أتعاون مع الآخرين، سواء كانوا في موقع التصوير، أو عبر الإنترنت أو في أي مكان آخر، يجعل الأمر سهلًا أكثر لإيجاد ذلك التدفق، لأننا جميعًا نولي الانتباه فقط لا غير لشيء واحد نصنعه معًا. |
Hâlâ arkadaşlarım var, hâlâ dünyada olanlardan haberdarım ve bir bilgisayar bilimcisi olarak, dünyadaki diğer insanlarla işbirliği yapabiliyorum, hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum ve kendimi eğlence seçeneklerinden yoksun görmüyorum. | TED | واتضَّح أني ما يزال لدي أصدقاء، ومازلت على دراية بما يجري في العالم. بصفتي عالم حاسوب مازلت أتعاون مع أشخاص حول العالم، مازلت عُرضة لاكتشاف عديد من الأفكار الشيقة، ونادراً ما أعرِّف نفسي بأني أفتقر إلى الخيارات الترفيهية. |