Ted, hayatımızın geri kalanında Atlantic City'e gidip, nasıl evlendiğimizin muazzam hikayesini anlatacağız. | Open Subtitles | تد)، لبقية حياتنا) سنتلوا القصة المذهلة (عن كيف ذهبنا الى (أتلانتا و تزوجنا |
Ted, hayatımızın geri kalanında Atlantic City'e gidip, nasıl evlendiğimizin muazzam hikayesini anlatacağız. | Open Subtitles | تد)، لبقية حياتنا) سنتلوا القصة المذهلة (عن كيف ذهبنا الى (أتلانتا و تزوجنا |
Atlanta'ya gitti, sonra eve gelmedi, çünkü çok iyi vakit geçiriyordu. | Open Subtitles | لقد ذهبت لزيارة إبنة عمها فى أتلانتا و لم تعد للبيت لأنها كانت تقضى وقتاً رائعاً |
Atlanta'dan dönmüş. Akşam yemeğini soruyor. | Open Subtitles | لقد عاد من أتلانتا و يسأل عن موعد العشاء |
Hawks'ın ve onun oyuncusu Michael Wick'in evi Atlanta'nın radyosuna hoş geldiniz. | Open Subtitles | ـ هاتلانتا ـ موطن نجوم أتلانتا و ـ مايكل فيك ـ |
Atlanta polis departmanı ve FBI gittiğiniz tüm barları tarıyor. | Open Subtitles | حسنا شرطة أتلانتا و الاف بي اي يمشطون كل الملاهي التي ترتادها |
İki Atlanta bandosu, Atlanta AT ve Morris Brown Koleji, üniforma alacak para bulma gayesiyle ufak bir yarışma düzenlediler. | Open Subtitles | "... بفرقتين من "أتلانتا" ".."جامعة "أتلانتا" و "موريس براون" |
Bayan F'in beni Atlanta'da kovuşu Jane ve Vekillerin beni yakışı-- | Open Subtitles | (هذا فخ نصبناه لـ (سايكس (عملية طردي في (أتلانتا و سلب كل ممتلكاتي |
Hood'un ordusu Atlanta'dan Chattanooga'ya kadar olan rayları bozuyormuş. (Güneyli) | Open Subtitles | يقوم جيش (هود) بتدمير سكة الحديد التي تربط بين (أتلانتا) و (تشاتانوغا) |