Kocamın en iyi arkadaşlarından biriydi. Atlantic City'de beraber çalışırlardı. | Open Subtitles | لقد كان صديقا مقربا من زوجي عندما كانا في أتلانتيك سيتي |
Atlantic City'de de mutlu değildin. Mutlu olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | و لا في أتلانتيك سيتي اعتقدت أنك ستكونين سعيدة |
Atlantic City'de, Bally'de şovu var. | Open Subtitles | يقدّم فقرة عند فندق بالي في أتلانتيك سيتي. |
Mesajınız aldım. Atlantic City'den. atlayıp hemen geldim. | Open Subtitles | وصلتني رسالتك فأتيت مسرعاً من أتلانتيك سيتي. |
Atlantic City'den Golden Nugget Ballydeki şovumla ilgili güzel şeyler duymuşlar | Open Subtitles | ذلك فندق غولدن ناغيت أيضاً في أتلانتيك سيتي. |
Daha iyi bir fikrim var. Niye Atlantic City'e gidip bir ev hesabı açmıyoruz? | Open Subtitles | لدي فكرة أفضل لم لا نذهب إلى أتلانتيك سيتي و نفتح حساباً جارياً |
Daha iyi bir fikrim var. Niye Atlantic City'e gidip bir ev hesabı açmıyoruz? | Open Subtitles | لدي فكرة أفضل لم لا نذهب إلى أتلانتيك سيتي و نفتح حساباً جارياً |
Sen de Atlantic City'den orada da gansterler ve katiller var ama daha az suça eğilimliler. | Open Subtitles | و أنت من أتلانتيك سيتي حيث لديهم عصابات و عنف ايضا لكن نسبة تكرار الجرائم أقل |
Onu alışverişe götürmeliyim arkadaşlarına ve Atlantic City'e. | Open Subtitles | علي ان أخذها للتسوق الى عند أصدقائها الى أتلانتيك سيتي |
Atlantic City ve civarindaki ucuz otellerde yasamis. | Open Subtitles | يعيش في فنادق مؤقتة حول و داخل أتلانتيك سيتي |
Yani, Atlantic City Kulüpleri'nin Gerçek Kavgaları'nı izlemek gibiydi... | Open Subtitles | كان كمشاهدة حلقة من ''نادي الفتيات الحقيقيّات في أتلانتيك سيتي''. |
Sonra Dave Liza'yı Atlantic City'deki... kumarbaz Debbie için terk etti. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك ترك ديف لايزا من أجل ديبي موزعة بلاك جاك كان يضاجعها بـ أتلانتيك سيتي |
Atlantic City'ye gittiğimizde, şovuma "You're Nobody Till Somebody Loves You"yla başlayacağım. | Open Subtitles | في أتلانتيك سيتي ، سأفتتح بأغنية "أنت لا شيئ حتى يحبك أحدهم " |
Atlantic City'e gitmeliyim. | Open Subtitles | اسمعا، عليّ الذهاب إلى أتلانتيك سيتي. |
Biri bir paketi göndermek için yıldızlararası bir uzay gemisi mi kiraladı hem de Atlantic City'e? | Open Subtitles | لا أصدّق أن أحداً استأجر سفينة فضاء فلكية لتوصيل طرد إلى "أتلانتيك سيتي". |
Tekrar Atlantic City olayı gibi. | Open Subtitles | هذه كمسألة مدينة "أتلانتيك سيتي" مرة أخرى |
Atlantic City streç pantolonların başkentidir. Bu pantolon orada zorunlu. | Open Subtitles | (أتلانتيك سيتي) هي عاصمة ذلك، لا بد من إرتداء ذلك |
Atlantic City polisi az önce kumarhane görüntülerini yolladı. | Open Subtitles | وانظر ما أتلانتيك سيتي PD فقط إرسالها عبر من الكازينو الكبير الإمبراطورة. |
Nasıl yaptığımı görmek istiyorsan bir daha Atlantic City'ye gel de gör. | Open Subtitles | هل تريد أن تعرف كيف أمارس عملي؟ أرني وجهك ثانية في "أتلانتيك سيتي" |
Şu an itibariyle, Atlantic Şehri'nin sahil güvenliği arka cebimde. | Open Subtitles | من هذه اللحظة، فإن حرس السواحل في "أتلانتيك سيتي" في جيبي. |
Kokain. Adam Atlantik City'de B sınıfı gece kulüplerinde çalışıyor. | Open Subtitles | الكوكايين، الرجل يعمل في ملهى ليلي من الدرجة الثانية في أتلانتيك سيتي |
Atlantik Şehri'nin baskısı altındayım. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أن "أتلانتيك سيتي" اسم على مسمى. |