Onca yolu çocuklarımla yüzmek için mi geldiniz? | Open Subtitles | أتيتما طوال الطريق إلى هنا فقط كي تقفزا وتسبحا برفقة الأطفال، أليس كذلك؟ |
Siz de Uranyum bulma şansınızı denemek için buraya geldiniz, öyle mi? | Open Subtitles | لذا أتيتما إلى هنا على أمل إيجاد اليورانيوم؟ |
Tamam aile için, kesinlikle doğru yere geldiniz. | Open Subtitles | لأجل العائلة أتيتما إلى المكان المناسب بالفعل |
Senin ve halkının buraya barış için geldiğinizi söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ لي أنّكِ و شعبكِ أتيتما إلى هنا مسالمين |
Bana görevlerimi nasıl yürüteceğimi anlatmayın. Buraya sadece izlemeye geldiniz. | Open Subtitles | أعرف كيف أنفذ مهمّتي أتيتما للمراقبة فقط |
Siz ve meslektaşınız, Bay Foss buraya... kod adı Lazarus olan bir biyolojik silahın salınışını durdurmayı deneme amacıyla geldiniz. Çok hırslı, değinmeden edemeyeceğim, inanılmaz derece cesurcaydı. | Open Subtitles | أنت و زميلك السيد فالس أتيتما إلى هنا من أجل إيقاف سلاح بيولوجي اسمه لازرس, هذا تصرف شجاع جداً |
Bugün Çardak günü olduğu ve elinizde yeteri kadar fermuar olmadığı için geldiniz. | Open Subtitles | وقد أتيتما لأن هذا يوم الأشجار وليس هناك سحابات كافية بالمكان |
İki aptal boş boş dolanmaya mı birlikte Noryangjin'e geldiniz? | Open Subtitles | هل أتيتما أنتما الإثنان إلى كانغ نام لكي تعبثا هنا ؟ |
Sonra siz ikiniz geldiniz ve iki haftadır uygulamada olan planı berbat ettiniz. | Open Subtitles | ثم أتيتما و أفسدتما خطه إستغرقت أسابيع لتنفيذها |
Bence siz iki salak yalnız geldiniz. | Open Subtitles | اعتقد أيها الأحمقان أنكما أتيتما بدون أن تعلموا أحد |
Buraya çift olarak mı geldiniz? | Open Subtitles | إذن ، هل أنتما ثنائي الآن ؟ هل أتيتما معاً ؟ |
Beyler, aramıza davetsiz geldiniz. | Open Subtitles | أيها السادة، أتيتما بيننا دون دعوة |
Siz de öyle dünyaya geldiniz. | Open Subtitles | وهكذا أنتما أيضاً أتيتما لهذه الحياة |
Buraya terapi için mi, yardımım için mi geldiniz? | Open Subtitles | "أنا مرافقة" هل أتيتما هنا لمشورة عائلية، أم تحتاجون مساعدة؟ |
Doktor tam zamanında geldiğinizi söylüyor. | Open Subtitles | يقول الطبيب أنكما أتيتما في الوقت المناسب |
Buraya geldiğiniz anda her şey değişti. | Open Subtitles | حين أتيتما إلى مركز الشرطة الرئيسيّ تغيّرت وظيفتكما |
Eğer benim esrarlı lolipoplarımı satın almaya geldiyseniz, şansınız yokmuş. | Open Subtitles | اذا أتيتما لشراء مصاصات المارجوانا الطبّية من ابني فحظكما سيئ |
Benimle Gelir misiniz? | Open Subtitles | هناك استمارة أريدكما أن تملآها أنتما الإثنان هلا أتيتما معي؟ |
Her neyse, buraya yemeğe gelmeniz ne kadar garip. | Open Subtitles | على أي حال, من اللطيف أنكما أتيتما لتناول الطعام هنا. |
Ama evimdeki partime gelirseniz çok onur duyarım. | Open Subtitles | ولكن يشرّفني لو أتيتما إلى حفلي في منزلي |
Duyduğuma göre siz ikiniz şehre dün gelmişsiniz. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنكما أتيتما إلى المدينة البارحة |
Peki, ama ikiniz de içeri geliyorsunuz. Hepimizin bu işte parmağı var. | Open Subtitles | حسناً، لكنكما أتيتما للداخل، علينا جميعاً أن نتعامل مع هذا. |
Nereden çıktınız siz? | Open Subtitles | من أين أتيتما ؟ |