Buraya Deniz Kuvvetlerinden uzaklaşmak için geldim. Uçmaktan uzaklaşmak için. | Open Subtitles | أتيت هنا كي أبتعد عن سلاح البحر ولأبتعد عن الطيران |
Bekle, buraya dinamitlerin nasıl tutulacağını göstermeye geldim bir hayalet gemiyi araştırmaya değil. | Open Subtitles | انتظر، انتظر. أتيت هنا لأخبرك كيف تتعامل مع الديناميت. لا لاستكشاف سفينة مسكونة. |
Buraya Asyalı insanlar için dizayn ettiğimiz... yeni ürünü sunmak için geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا كي أقدم لكِ خطنا الجديد في منتجاتنا مصممة خصيصاً للأسيوين |
Gecenin bir yarısında , neden çıkıp buraya geldin? - Yardıma ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لما أتيت هنا,في منتصف الليل إعتقد أن ذلك قد يساعدها |
buraya geldin ve filmi mahvettin ve bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا وقطعت علي الفيلم وهذا ليس جيد ومشكلتى الثانية هى |
Bugün Buraya gelip sana, asla benim affımı alamayacağını söylemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا اليوم لأقول أنك لن تجد المسامحه أبدا من طرفي |
Sadece... Şu sıralar pek kendimde değilim. Buraya aptalca bir hevesle geldim. | Open Subtitles | أنا لست في حالتي الطبيعية الآن لقد أتيت هنا بتصرف غبي مني |
IQ'nu ve yeteneğini alıp ülkeye faydası dokunan bir konuda kullanmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لأخذ معدل ذكائك وموهبتك لأصنع منها شيئًا وطنيًا ناجحًا. |
Dinle, bir anlaşma yapmıştık ama buraya onu değiştirmeye geldim. | Open Subtitles | انظر، اعلم بأننا تعرضنا للتسوية ولكني أتيت هنا لأغير الأمر |
Buraya arkadaşlarımı özgür bırakmaya geldim. Roma'nın yeni bir kukla kral yaratmasını değil. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لتحرير أصدقائي لم آت لمشاهدة روما تدعم دمية كملك جديد |
Tommy'i severim. Ama buraya Ghost hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا أحب تومى ولكن قد أتيت هنا للتحدث بشأن جوست |
Buraya Tanık'ı öldürmek için değil Anne'yi öldürmek için geldim. | Open Subtitles | لم آتي إلى هنا لقتل الشاهد أتيت هنا لأقتل أمه |
İstediğin her şeyi yaptıysa neden buraya geldin? | Open Subtitles | اذا, لما أتيت هنا ؟ ان كان قد فعل كل الذي طلبته منه |
Utanç dolu yaşamından kurtulmak için buraya geldin. | Open Subtitles | جبال التبت أتيت هنا لتنسى حياه ملؤها العار |
buraya geldin, şansını denedin ve artık başarılı oldun. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا و قمت بمحاولة و ها قد نفعك الأمر |
Buraya gelip, biraz ısıtıp, birazda kokutarak benim için değerli olan şeylerden birden vazgeçeceğimi mi sandın? | Open Subtitles | أتظن حقاً أنه إن أتيت هنا و زودت الحرارة و جعلت الرائحة سيئة سأنسحب و أتجاهل كل ما يهمني؟ |
Bana göre tam Katolik sayılmaz, ama buraya heyecan için gelmiştim. | Open Subtitles | إنها بابوية قليلًا على ذوقي لكن أتيت هنا من أجل المغامرة |
Daisy, yalnız mı geldin buraya? | Open Subtitles | أتيت هنا بمفردك ؟ ماذا ؟ |
Sanırım Buraya gelmemin sebebi çömez olmaktan korkmamdı. | Open Subtitles | أعتقد أنني أتيت هنا لأنني كنت خائفاً من كوني مبتدىء |
Buraya sürekli geliyorum. Ve şimdi sen de buradasın. | Open Subtitles | فأنا آتي إلى هنا دائماً والآن أنت أتيت هنا |
Dinsizler ordusunun akıl almaz tecavüzlerine karşı bizlere destek olmaya geldiniz. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لتساعدنا على ردع ذلك الهجوم الشرس.. لجيوش الكفار.. |
Buraya sırf bunun için mi geldin? -İş yapmaya mı? | Open Subtitles | هل ذلك كل ما أتيت هنا من أجله أن تقوم بعمل ؟ |
Buraya geldiğimden beri rütbesi 'Yüzbaşı'dan büyük olup da sağlığı tehlikede birini görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أي ضابط برتبة أعلى من نقيب منذ أن أتيت هنا |
Annen işi bırakamadı, o yüzden onu temsilen ben buradayım. | Open Subtitles | لم تتمكن والدتك من مغادرة العمل لذلك أتيت هنا لأمثلها |