Bu dünyada, en az sana güvendiğim kadar güvendiğim tek insandan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنّي أتحدث عن الشخص الوحيد الذي أثق بهِ في هذا العالم بقدر ما أثق بك. |
Bu dünyada, en az sana güvendiğim kadar güvendiğim tek insandan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنّي أتحدث عن الشخص الوحيد الذي أثق بهِ في هذا العالم بقدر ما أثق بك. |
Tamamen güvendiğim tek kişi Adams. | Open Subtitles | هناك فقط شخص واحد أثق بهِ* *. (و هو (آدمز |
Buna bayılıyorlar. Pekala, bu oldukça etkileyici Dedektif ancak ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | إنه أمراً في غاية الروعة، أيها المحقق لكنني لا أثق بهِ |
Bir nedenden dolayı, bu taş onun için önemli ama ben ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | إنّها هام بالنسبة له ، لسببٍ ما، لكنّي لا أثق بهِ. |
- Nizam da orada olacak. Güvenebileceğim tek kişi o. | Open Subtitles | آمل أنّ يكون "نيزام" هناك، هو الوحيد الذي أثق بهِ. |
Çünkü mağaraya girmesi için vampir olmayan birine ihtiyacım var ve Elena'dan başka güvendiğim aşağı yukarı bir sen varsın. | Open Subtitles | لأن ليس مسموحاً لأيّ مصّاص دماء بدخول الكهفِ وبخلاف (إيلينا) فأنت أكثر من أثق بهِ |
Çünkü Adam gerçekten güvendiğim birisi. Sana o madalyonu vermeyeceğim ve senin korumana da ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لأن (آدم) شخصٌ أثق بهِ حقاً ،لن أعطيك تلك الميدالية ،ولستُ بحاجة لحمايتك. |
ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | لا أثق بهِ |
Ama bu bilgiyi doğrulatmak için Güvenebileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | لكن ثمة شخص واحد أثق بهِ في التحقق من هذه المعلومات، والذي هو أنتِ. |
Seni burada koruması için Güvenebileceğim biri gerekiyordu. | Open Subtitles | أريد أحد هنا أثق بهِ ليحميكِ |