Seninle tartışmayacağım ya da seni ikna etmeye çalışmayacağım biliyorum, artık bitti, farkındayım. | Open Subtitles | لا أريد أن أجادل أو أحاول إقناعك أعلم أن علاقتنا انتهت أعرف هذا |
Kültürlü biri olarak seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | شخص راقي وهام وبهذه المكانه لا أستطيع أن أجادل معك |
İşin ticari yönünü tartışmayacağım. | Open Subtitles | الآن ، لن أجادل الجانب التجاري من هذه الأشياء. |
Önceliği tartışmıyorum. Yöntemi ve çıkarları tartışıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أجادل الأولوية، ولكن الأسلوب والفاعلية. |
Bak. Ne yapılacağı konusunda tartışmıyorum, yapamam. Bunu ben yapamam. | Open Subtitles | انظر، لست أجادل عمّا ينبغي فعله لكني لا أستطيع، لا أستطيع فعل ذلك، ليس أنا |
Seninle tartışmak isterdim ama haklısın. | Open Subtitles | كنت أرجو أن أجادل معك لكن، تعرف، أنت صحيح |
Alınan karardan sonra gecikmeyi engellemek için nasıl tartışacağım ki? | Open Subtitles | وكيف لي أن أجادل الفكرة الأخيرة فقط كي نتمكن من تجنب التأخير |
Ve bunun tüm uygarlık için iyi bir şey olup olmadığı konusunda tartışabilirim. | Open Subtitles | وأنا أجادل بأنه جيد جدا للحضارة ككل |
Seninle tartışmayacağım. Aramaya devam. | Open Subtitles | لن أجادل معك، لنكمل إستطلاعنا. |
Seninle tartışmayacağım, aramaya devam edelim. | Open Subtitles | لن أجادل معك، لنكمل إستطلاعنا. |
tartışmayacağım bile, dostum. Toto dediğin grup kral yahu. | Open Subtitles | لن أجادل في هذا الأمر ياصديقي "توتو" مدهشة للغاية |
Bu konuda sizinle tartışmayacağım. | Open Subtitles | إنني لا أجادل معك حول ذلك. |
Kalıp seninle tartışmayacağım. Şimdi şehre dönüyorum. | Open Subtitles | لن أجادل معك سأعود إلى البلدة |
Sizin önünüzde durup, Bay von Bulow'un suçlu olup olmadığını tartışmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أقف أمامكم و أجادل .(ذنب (فون بولو |
İyi biri olduğunu tartışmıyorum. | Open Subtitles | انا لا أجادل أمرّ كونه شخص صالح مِن عدمه |
Ben seninle tartışmıyorum ki! Tartışıyor muyum? | Open Subtitles | إننى لا أجادل معك هل ترانى أجادل |
Bunu kaç kez söylemeliyim. tartışmıyorum. | Open Subtitles | كم مرة عليَ أن أقول لك بأنني لا أجادل |
Bizim oğlanın yeteneklerini tartışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أجادل بشأن مهارة الولد |
- Afedersiniz. tartışmak istemezdim. | Open Subtitles | لا أنا أسفة، أنا فقط منفعلة، لم أقصد أن أجادل يا سيدتى |
Sizinle tartışmak için söylemiyorum ama, bu pek mümkün değil. | Open Subtitles | . لا أجادل معك , لكن الأمر لا يبدو هكذا |
Lütfen, Paul, tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | من فضلك يا بول، لا أريد ان أجادل |
Seninle tartışacağım 30 değişiklik yaptım, ve Lilly sürekli ısrar ediyor... | Open Subtitles | حسناَ لدي 30 تغيير أجادل به .. -وتصر " ليلي كيب " على تجادل ؟ |
Bütün gün doktorlarla tartışıyorum. | Open Subtitles | أجادل مع الأطبّاء طوال اليوم -يجب أن تخرج اكثر |
Pekala, dahi olabilirim ama senin büyük, cömert kalbinle nasıl tartışabilirim? | Open Subtitles | حسنٌ , قد أكونُ عبقرية , لكن... كيف أجادل منطق قلبك الكريم والكبير؟ |