ويكيبيديا

    "أجداده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ataları
        
    • atalarının
        
    • büyükbabasına
        
    • dedesinin
        
    • dedesinden
        
    • Atalarından
        
    • dedesini
        
    • büyükanne
        
    İmparatorumuz Celaleddin Muhammed de ataları gibi gerçek bir gazidir. Open Subtitles ومثل بقية أجداده إن ملكنا جلال الدين استحق لقب الغازي
    ataları tarafından geliştirilen sistemi kullanarak, suyun her çiftliğe ulaşmasını sağlıyor. Open Subtitles إنه يتحكم في سريان الماء لكل مزرعة مستخدما نظاما اخترعه أجداده
    atalarının 2000 yıl önce kazmış olduğu su yollarını temizliyor. Open Subtitles ليطهر مجرى الماء الذي حفره أجداده قبل أكثر من ألفي عام
    Benim çiftliğim, seninkisi, hepsi büyükbabasına aitmiş. Open Subtitles مزرعتى، ومزرعتك كلها كانت ملك أجداده
    Ona, neden dedesinin parasını alamadığını açıklasana. Open Subtitles إشرح له لماذا لا يمكنه الحصول على مال أجداده
    Evet ama kimse bunu anneannesinden, dedesinden duymak istemez. Open Subtitles أجل، لا أحد يرغب في سماع هذا بخصوص أجداده
    Atalarından biri, sarhoş bir kızılderiliden Manhattan'ı, 24 gümüş dolar ve bir şişe kaçak içki karşılığında satın almış. Open Subtitles أحد أجداده اشترى مانهاتن من هندي سكير مقابل 24 دولار فضي و قنينة مشروب كحولي
    Bir çok konuda yanıldı, ama kararlarını, ataları gibi verirdi. Open Subtitles لقدكانمخطئاًفيأموراًكثيره ... لكنه جعل قراراته متفقه ... مع منهج أجداده.
    Ama bu kez savaşacak. Ondan önce gelen ataları gibi. Open Subtitles لكن هذا المره, عليه أن يقاتل مثل أجداده ما فعلوا من قبله
    ataları gibi, o da kafasında karmaşık bir rüzgar haritası taşıyor Open Subtitles مثل أجداده, يحمل في عقله خريطة معقدة للرياح
    Beş nesildir o ve ataları sırtlanları besliyorlar hem de elleriyle. Open Subtitles هو و أجداده إلى 5 أجيال كانوا يطعمون الضباع بأيديهم
    ataları III. George döneminden beri burada kiracılardı. Open Subtitles أجداده كانوا مستاجرين منذ عهد الملك "جورج الثالث".
    İnsanları, atalarının günahları yüzünden onu yargılamamaları için teşvik ettim. Open Subtitles أنا حثتت الناس على عدم الحكم عليه من خلال خطايا أجداده
    Bu portrede atalarının isimlerini bilen bir maymundan daha iyi değilim ben. Open Subtitles -في هذه اللوحة أنا لست أفضل من قرد يعلم أسماء أجداده
    Benim çiftliğim, seninkisi, hepsi büyükbabasına aitmiş. Open Subtitles مزرعتى، ومزرعتك كلها كانت ملك أجداده
    Andrew biraz önce bana, büyükbabasına taşınacağını söyledi. Open Subtitles ) أندرو) أخبرني للتو أنه ينتقل للعيش مع أجداده)
    Peki ya dedesinin Kızılderililerce pusuya düşürülüp öldürüldüğünü? Open Subtitles و أن أجداده قتلوا عن طريق الهنود ؟
    Herkes bunu anneannesinden, dedesinden duymaktan çok hoşlanır. Open Subtitles أي أحد سيحب سماع ذلك من أجداده.
    Atalarından kalan arazilerini size devretmiyordu, siz de değersiz ziynet ve likörlerle ona rüşvet verdiniz ve sonra da kafasına bir silah dayadınız. Open Subtitles لم يوقع على أراضي أجداده لقد رشوته بالحلي والخمور ثم وضعت المسدس في وجهه
    Bana dedesini ziyaret etmek için şehir dışında olduğunu, yarın döneceğini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أن الطفل خارج الولاية يزور أجداده و سيعود في الغد
    Yakalanmadan önce, büyükanne ve büyükbabasını, annesini ve Santa Cruz California Üniversitesi'nden 5 okul arkadaşını öldürmüştü. TED وقبل أن يتم القبض عليه ، قتل أجداده ووالدته وخمسة من زملائه في جامعة كاليفورنيا بسانتا كروز.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد