Ve burada da okulum için kürek çekiyorum -- ta ki bu uğursuz gün, bütün okulun önünde baş aşağı dönene kadar. | TED | وقد كنت أجدف لمدرستي هنا حتى هذا اليوم المصيري، وإتقلبت أمام المدرسة كاملة |
Sana karşı dürüst olacağım. kürek çekmeyi hiç bilmiyorum.. | Open Subtitles | لأكون صادقاً تماماً معكِ أنا لا أجدف على الإطلاق |
-"Kendimi siyah bir suyu olan bir nehirde karşıya kürek çekerken görüyordum. | Open Subtitles | أجدف فى نهر ذو مياة سوداء و كان الزورق يتجة للخلف بدلاً من الأمام |
Daha doğrusu uyarıydı Oldukça kenara yakın kürek çekiyordum bana geriye nehrin ortasına gitmemi söyledi. | Open Subtitles | كانت هذه نصيحة مهمة ــ لقد كنت أجدف قريباً من الضفة قال لي أن أعود إلي منتصف المستنقع |
Kürekle bile senden hızlı götürürüm! | Open Subtitles | يمكنني أن أجدف اسرع منك |
Ben 16 yaşındayken kano kampında kürek çekiyordum. | Open Subtitles | حيـن كنت فـي الـ16، كنت بالمخيم الصيفي أجدف في قـارب |
Benim de mi kürek çekmem gerektiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | أتعني أنني يجب أن أجدف في هذا القارب ؟ |
Motor arıza yaptığı için kürek çekmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ أن أجدف بيدي لتعطل المحرك |
Gel, yer değiştirelim. Ben kürek çekerim. | Open Subtitles | هاك ، لنتبادل سوف أجدف |
Sertçe kürek çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أجدف بقوة |
kürek nasıl çekiliyor? | Open Subtitles | كيف أجدف قاربًا؟ |
- kürek çekmeyi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | - لا أعرف كيف أجدف حتى |
kürek çekiyorum. | Open Subtitles | أنا أجدف. |
Kürekle bile senden hızlı götürürüm! | Open Subtitles | يمكنني أن أجدف اسرع منك |