ويكيبيديا

    "أجزاء من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir kısmı
        
    • parçalarını
        
    • parçası
        
    • parçalar
        
    • bir kısmını
        
    • bazı bölümleri
        
    • parçaları
        
    • bir bölümü
        
    • parça parça
        
    • bazı kısımları
        
    • nın bazı
        
    • kısımlarını
        
    • parçalarına
        
    Beyninin bir kısmı hareketli görünürken, diğer kısmı bastırılmış ve etkisiz. Open Subtitles أجزاء من مخها تبدو نشطة جدا وأجزاء أخرى تبدو هامدة أو مكبوتة
    Bir insan bana istediğim şeyi vermediği zaman vücut parçalarını sökerim. Open Subtitles عندما لا يعطيني أحد، ما أريده فأنا أزيل أجزاء من جسمهم
    Benim sürecim, ortak hafızamızın bir parçası olarak gördüğüm ikonik mekânları fotoğraflayarak başlıyor. TED بدأت طريقتي بتصوير مواقع ذات دلالة تذكارية، أماكن هي أجزاء من ما أسميه ذاكرتنا الجماعية.
    Bacak ve kollardan büyük parçalar koparılmış, sırtlarda ve karında derin yaralar. Open Subtitles تم انتزاع أجزاء من الأذرع والسيقان وتوجد جروح عميقة في الظهر والبطن
    Bilimadamlarımız çok önceden, Eskiler'in bilgi kütüphanesinin bir kısmını inceleyebilmişler ve çok şey öğrenmişlerdi. Open Subtitles علماؤنا منذ فترة طويلة أستخرجوا أجزاء من المكتبة القديمة من المعرفة وإستفادوا كثيراً منها لقد درسنا هذا لطالما أتذكره
    Petrol endüstrisi eskiden olduğundan daha temizdi, ama körfezin bazı bölümleri hala kirli geçmişteki efsanevi büyük sızıntılar yüzünden. Open Subtitles الصناعة النفطية أكثر ،نظافةً ممّا كانت عليه لكن أجزاء من الخليج بقيَت ملوثة بسبب بقايا التسربات الكبيرة في الماضي
    ...içinde bulunduğu durumdan daha iyi bir dizinin parçaları olabilir. Open Subtitles التي تذكر أننا جميعنا أجزاء من نظامٍ ما أكثر عَظَمة.
    Sadece milyonda 10 kadar bir bölümü 2.7 derece. TED هي 2.7 درجة من أصل 10 أجزاء من المليون.
    parça parça, birleştiremiyorum. Open Subtitles لا يمكنني تجميعها , إنها مجرّد أجزاء من الماضي
    Çok gergindi çünkü işin bazı kısımları ona pek uymuyordu. Open Subtitles وكان متوترا بسبب أجزاء من العمل لم أتفق معه حقا،
    Asiler ana şehir merkezlerini ele geçirdi, başkentin bir kısmı da buna dahil. Open Subtitles الثوار إحتلوا مراكز التحكم في مدن راند الرئيسية بالإضافة إلى أجزاء من العاصمة نفسها
    Ben Pakistan'dan geldim ama o ülkenin büyük bir kısmı burası gibi gelişmiş bir toplumla uyum sağlayamaz. Open Subtitles أجزاء من باكستان لا تتواءم مع المجتمع الدنماركي المتحضر
    Ve kuyruklu yıldız çarptığında, basınç karbon toplarını üretti ve o kuyruklu yıldız parçalarını yakalar. TED وعند ارتطام المذنب ينتج الضغط كرات البوكي وتطبق على أجزاء من المذنب.
    Ona vücudunun parçalarını kaybetti diye para ödemeyeceğiz. Open Subtitles نحن لن ندفع لهذا الأحمق ليفجر أجزاء من جسمه أذهب و فجر نفسك أيها الأحمق
    İçerikleri hazırlamanın, yemekleri hazırlamanın ve yemenin insan doğasının parçası olduğunu umuyorum. TED أتوقع أن إنتاج المكونات وتحضير الاطباق وأكل الوجبات كلها أجزاء من التواصل لمصالح البشر.
    Sokak yarışçıları numaraları dosyalar ve başka araçlardan parçalar kullanır. Open Subtitles متسابقي الشوارع يطمسون الأرقام و يستخدمون أجزاء من مختلف السيارات
    Yani hayatının bir kısmını unutarak uyanmanın güzel olacağını söylüyorsun. Open Subtitles إذن، أتقول إنك ستكون بخير عندما تستيقظ في الصباح ونسيت أجزاء من حياتك؟
    Kişiliğimin bazı bölümleri, başkanlığa pek uygun değildi. Open Subtitles أجزاء من شخصيتى لم تكن ما يمكنك أن تسميه رئاسية
    Okullar daha sonra bu bürokratik yönetim makinesinin parçaları olacak insanları üretecekti. TED المدرسة تنتج بشراً ليكونوا أجزاء من الآلة البيروقراطية الإدارية.
    Sarktıkça sarkıyordu. Ve sonra yüzüne baktım ve yüzünün bir bölümü yerinde yoktu. Open Subtitles وبعد ذلك نظرت إلى وجهه لقد فقد أجزاء من وجهه
    Pusuyu sadece parça parça hatırlıyorum ve bu, o hatırladıklarımdan biri değil. Open Subtitles أنا فقط أتذكر أجزاء من الكمين وهذا ليس واحدا منهم
    Ancak beynin bazı kısımları, mesela görme merkezi tamamen ayrılmamış. Open Subtitles مع هذا هناك أجزاء من الدماغ مثل المركز البصري, الذي لم ينفصل بالكامل.
    Afrika, Asya ve hatta Amerika'nın bazı kısımlarında durum o kadar kötü ki yardım kuruluşları tsunamide yaptıkları gibi birleşerek tek çatı altında hareket ediyorlar. TED ذلك هو الوضع اليائس في أجزاء من أفريقيا، قارة آسيا، حتي أمريكا ان جماعات الاغاثة ، تماما كما فعلوا بالنسبة للتسونامي يجتمعون في وحدة، ويتصرفون كوحدة.
    Origaminin en etkili araçları varlıkların belli kısımlarını nasıl yaparız sorusuyla bağlantılı. TED أقوى الأدوات في الأوريغامي تترتبط بكيفية الحصول على أجزاء من هذه المخلوقات
    İnanıyorum ki besinlerin gücünün evimizde bizi yaşamın en iyi parçalarına bağlayan önemli bir yeri var. TED أعتقد إعتقاداً راسخاً أن لقوة الغذاء مكان بدائي في منازلنا التي تربطنا بأفضل أجزاء من الحياة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد