"أجسادهن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• vücutlarını
• vücutlarına
• Vücutları
• bedenlerini
• vücutlarındaki

Dünyada birkaç kahrolası Kuruş için vücutlarını sergilemek yerine ölmeyi tercih edecek senden daha fakir milyonlarca kadın var.
هناك الملايين من النساء و الكثيرات ممن هم أفقر منكِ في هذا العالم و كلهن يفضلن الموت على بيع أجسادهن مقابل بضعة شلنات

Birçok kadın bu günlerde vücutlarını saklıyor ama bu kadın değil.
الكثير من النساء يحببن أجسادهن لكن ليس هي ؟

Kadınlar, kültürlerinin vücutlarına azami kafa karışıklığı, içten küçümseme ve en kötü tiksinmeyle baktığını biliyorlar.
تشعر النساء أن الثقافة المجتمعيّة تنظر إلى أجسادهن في أفضل الأحوال بشيء من الحيرة وفي أسوأ الأحوال بازدراء واشمئزاز.

Ay ışığı göğüslerine çarptığında, vücutlarına bakıyoruz.
ونلقي نظرة خاطفة على أجسادهن عندما ينعكس الضوء على صدورهن

Vücutları hakkında hiçbir şey bilmiyorlar ve sonuçlarını da görüyorsunuz.
إنّهن جاهلات حول أجسادهن وما رأيتِه اليوم، هو نتيجة ذلك

Kadınlar korkutuluyor, kendi bedenlerini satmaya zorlanıyor.
إنها عبودية , إجبار النساء على بيع أجسادهن

Bana göre, kadınların, vücutlarındaki tüm kıllarla ilgilenmesi, harika bir olaydır.
تدهشني طريقة تعامل النساء مع الشعر الذي ينمو على أجسادهن

Ben ölmeden önce, kadınların oy kullanabileceklerini eşit düzeyde eğitim alacaklarını ve kendi vücutlarını yönetebileceklerini biliyorum.
متأكدة بعدَ رحيلي، أنهُ سيصبح للنساء حق المشاركة في الإنتخابات الحقُ في التعلم والحرية للتصرف في أجسادهن

Şimdi, kuşkusuz ki ve şükürler olsun ki bunu yaptıran kızların sayısı oldukça az, fakat onları bir felaket habercisi olarak, kızların vücutlarını nasıl gördüklerine dair önemli bir ipucu veren bir şey olarak görebiliriz.
حاليًا، بإعتراف ومباركة الجميع فإن عدد الفتيات المشاركات ما زال قليلًا ولكن يمكنُ رؤيتهن كطيور الكناري في منجم فحم يخبروننا شيئًا مهمًا حول طريقة الفتيات في النظر إلى أجسادهن.

Söylentiler, vücutlarını büken, uyuşan ve karıncalanan deriden şikayet eden 12 “acı çeken” kız çocuğu tanımlamaktadır.
تصف الحالات 12 فتاة مصابة بحالة تسمى " ممسوسات" متلوية أجسادهن من الألم، ويعانين من نوبات، ومن وخزات في الجلد.

Genç adamlar düşük bir miktar para karşılığında çetelere katılıp topluluklarını vahşileştirmeyi göze alıyorsa, kadınlar işe giderken tecavüze uğruyorsa ve bunu şikayet ettiklerinde saldırganlar rüşvetle hapisten çıkıyorsa ve genç kızlar hijyenik ped alabilmek için vücutlarını satmak zorundaysa toplumun yıkıldığını anlıyorsunuz.
عندما يرغب الشباب في الانضمام إلى العصابات وقمع مجتمعاتهم من أجل مبالغ زهيدة، وتتعرض النساء للاغتصاب في طريقهن إلى العمل، وعندما يقدمن بلاغ عن ذلك، يخرج المجرم من السجن بالرشوة، وعندما يقمن الفتيات الصغيرات ببيع أجسادهن لشراء الفوط الصحية، تعرف حينها أن المجتمع محطم.

Howard açık bir şekilde erkek arkadaşlarıma olan bağlılığımın vücutlarını satan kadınlardan önce gelmesi gerektiğini belirtti.
فقد بين لي (هاوارد) أني يجب أن أتحالف مع رفاقي الذكور و لا أبالي للنساء اللاتي يبِعنَ أجسادهن مقابل المال

Kısa bir süreliğine onların vücutlarına girme hakkı kazanıyoruz.
ولفترة قصيرة يُسمح لنا بالوصول إلى أجسادهن

Yok, biz sadece vücutlarına bakarız.
كلا، نحن ننظر إلى أجسادهن فقط

Vücutları selvii saçları da şelale gibi mi?
هل أجسادهن مثل أشجار السرو؟ وشعورهن كشلالات المياه؟

Bu tanıklar, hırpalanmış ve sömürülmüş genç kadınlardır bedenlerini, ahlaksız adamların şehvetini tatmin etmek için satmaya zorlanmış kadınlar.
لقد تعرضوا هؤلاء الشهود للتعذيب واستغلن النساء الشابات لبيع أجسادهن لإرضاء شهوات رجال منحطين

Bu su vücutlarındaki tüm uyuşturucu temizler. İşte bu iyi yiyeceklerin faydası.
لأخرج كل العقاقير من أجسادهن وهنا ، يصبحن طعاماً لذيذاً