Saat gece yarısını vurmadan önce bunları bana getir. | Open Subtitles | أجلب ليّ هذا قبل حلول منتصف الليل، |
Bana seyahatinde omzuna değen ilk dalı getir. | Open Subtitles | أجلب ليّ أول غصن يلمسه كتفك في رحلتك. |
- Ultraviyole ışığı getir. - Neyi? | Open Subtitles | ـ (براد)، أجلب ليّ مصباح أشعة فوق البنفسجية ـ ماذا؟ |
İhtiyacım olan şeyi bana getir! | Open Subtitles | أجلب ليّ ما أريده! أجلب ليّ ما أريده! |
Bu yüzden gidip biraz odun getir. | Open Subtitles | لذا، أجلب ليّ بعض الحطب. |
Lewis, git çiftemi getir. | Open Subtitles | (لويس)، أذهب و أجلب ليّ بندقيتيّ. |