Ne benim için kalabilirsin, ne de işin için. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تبقي من أجلي لا يمكنك أن تبقي من أجل عملك |
Bu fare yarışına benim için geri dönme. | Open Subtitles | حسنًا ، لا تعد إلى أجواء المنافسة من أجلي لا ، فهذه الشركات لديها أفكار رائعة |
Bugün benim için buradayız. Onun bunu mahvetmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | اليوم أنتما هنا من أجلي لا تسمحا لها بإفساد هذه الرحلة |
benim için kendileri feda ettiler. Onlara karşı gelemem. | Open Subtitles | لقد ضحيا بالكثير من أجلي لا أستطيع تحديهما |
benim için bağır. "Bir insanı deliliğe en çok iten şey... | Open Subtitles | أصرخي من أجلي. "لا شَيءَ يُمكِنُهُ دَفعَ شَخصٍ أَقرَبَ إلى جُنُونِه" |
benim için yaptıklarınız ne kadar önemliydi, söyleyemem. | Open Subtitles | ... مافعلتوهمن أجلي لا أستطيع إخباركم كم يعني بالنسبة ليّ |
Sadece benim için miden bulansın. | Open Subtitles | فلتشعري بالغثيان من أجلي لا أكثر |
-onu benim için izlemelisin bu mümkün değil buraya birazdan gelen olacak tuzak, ne yapıyorsan bırak bu yapılmalı bu benim ailem | Open Subtitles | -لقد قمت بتبرئته , أليس كذلك؟ -أجل , أريدك تعقبه من أجلي لا أستطيع , صديقتي الجديدة قادمة بعد بضعة دقائق |
benim için ise,zahmet etme. | Open Subtitles | أذا كان من أجلي لا تقومي بأزعاج نفسك |
benim için yaptıklarınız tarif edilemez. | Open Subtitles | ما قمتم به جميعاً من أجلي لا يمكن وصفه |
benim için, onlar...! | Open Subtitles | من أجلي , لا تقتلهم |
Bobby, benim için üzülmene gerek yok. | Open Subtitles | (بوبي)، لستَ مضطرّاً للشعور بالسوء من أجلي لا أصدّق أنّه فاتني رؤية ذلك السيف يُبتلع |
Ne olur, benim için. Gitme. Geri dönme. | Open Subtitles | أرجوك , من أجلي لا تذهب |
benim için. Bak ne diyeceğim. | Open Subtitles | من أجلي لا تفعلي ذلك أتعلمين ... |