-Ondan nefret ediyorum. Çünkü bunu o yaptı. para için yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك من أجل المال,و أنتم ستدفعون المال لها,أليس كذلك؟ |
Hiç alamadığın o ünvanı gerçekten istedin. Bunu sadece para için yapmıyorsun. | Open Subtitles | لقد أردت حقاً هذا المنصب أنت لا تفعل هذا من أجل المال |
Neden buraya geri gelmedi? para için değil de, kardeşi için? | Open Subtitles | ,لما لم يأتى هنا مره أخرى ليس من أجل المال,ولكن لأخيه؟ |
Bud'la görüşüyorum çünkü Lynn'i görüyor para için yatan bir Lake taklidini değil. | Open Subtitles | لأنني أشعر معه بأنني لين براكن وليس فيرونيكا لايك تضاجع من أجل المال. |
Ama para için savaşan benzerlerinin aksine, bu süvari katliamı sevdiği için savaşıyordu. | Open Subtitles | لكنه بعكس مواطنيه الذين أتوا من أجل المال الفارس أتى لحبه فى المذابح |
Ama para için evlenecek kadar aptal birisi de değilim. | Open Subtitles | لكنّي لن أكون أحمق كبير حتى يتزوّج من أجل المال. |
- Para karşılığı. - Zaten her şeyi de para için yaptık ya. | Open Subtitles | من أجل المال، لهذا السبب فعل كل هذا، صحيح، كان من أجل المال. |
Ne sinirden, ne başka bir şeyden. Sadece para için. | Open Subtitles | ليس بدافع الغضب وليس بأي دافع بل من أجل المال |
Ama bu işi hafife alma ve sadece para için başlama. | Open Subtitles | ولكن لا تسهيني بالأمر ولا تقومي به من أجل المال فحسب. |
para için inandığın her şeye ihanet ettiğin oldu mu hiç? | Open Subtitles | هل سبق و فقدتَ شخصيّتك ـ فقط من أجل المال ؟ |
Insanlar ona her türlü varsayımı yaptı, onu para için kullandı. | Open Subtitles | فقد اختلق الناس كل أنواع الافتراضات بشأنها واستغلوها من أجل المال |
- para için yaptım bunu. Bu kadar abartacağını hiç düşünmedim. | Open Subtitles | فعلت الأمر من أجل المال لم أتخيل أن الأمر سيتفاخم هكذا |
- Para karşılığı. - Zaten her şeyi de para için yaptık ya. | Open Subtitles | من أجل المال، لهذا السبب فعل كل هذا، صحيح، كان من أجل المال. |
Şimdi de kalkmış para için birbirimizi öldürmemizi teklif ediyordu. | Open Subtitles | والان يقترح أن نقوم بقتل أحدنا الأخر من أجل المال |
Sen para için kendini satan, açgözlü, adi bir menajersin. | Open Subtitles | لست شيئاً سوى خائن جائع من أجل المال مدير متملق |
Biri hakkında "işi para için yapıyor" dersek, pek iyi tasvir etmiş olmayız. | TED | عندما نقول عن شخص "إنه يعمل من أجل المال." لن نكون وصفيين فحسب |
Aslında, kişisel olara, ben asla yaptığı şeyi para için yapan bir rahip ve bir papaz ve vaizle karşılaşmadım. | TED | في الواقع، أنا شخصياً، لم أقابل قط كاهن أو قس يفعل شئ من أجل المال. |
Tecrübelerim bana kadınların para için her şeyi yapabileceğini gösterdi. | Open Subtitles | من خبرتي أن النساء قد يفعلن أي شيء من أجل المال |
Şimdiyse gelmiş yapımcıya asıl idealinin tiyatro olduğunu, bu işi sırf para için yaptığını söylüyorsun. | Open Subtitles | والآن تقول أنه فقط من أجل المال وأنك تفضل كتابة المسرحيات |
Gördüğünüz gibi onunla parası için evlenmişti. Oysa annem aşk için olduğunu sanmıştı. | Open Subtitles | لقد تزوجها من أجل المال, أترين وهي اعتقدت أنه فعل من أجل الحب |
Adam tüm hayatını oraya verdi. İşin parayla alakası yok. | Open Subtitles | لقد أفنى كل حياته في ذلك المطعم انه ليس من أجل المال |
Birbirimize çok yakın olduğumuz için, içinde ufacık bir umut varsa şunu bil ki; seni para yüzünden incitmeyeceğim, öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | أنظر,لو أنت متعلق بى هذاالأمل الطفيف أنه لأننا مقربون هذا لا يعنى أننى سوف لا أؤذيك. أنا لن أقتلك من أجل المال |
Birşeyler söyle. Yeter ki para içindi, deme. | Open Subtitles | قولى لى أى شىء باستثناء أنك فعلتها من أجل المال |