Seni korumak için orada! | Open Subtitles | ـ السيارة اللعينة تتبعنى 24 ساعة يوميا ـ تلك السيارة من أجل حمايتك |
Seni korumak için bunu yaptığını söyledi, yoksa kendini öldürtecekmişsin. | Open Subtitles | قال أنه هذا من أجل حمايتك أو أنك كنت ستتسبب بمقتل نفسك |
Daha çok seni korumak için Dan Humphrey'i öpmeliyim diyelim. | Open Subtitles | هذا يعني الكثير لأنني سأضطر إلى تقبيل دان همفري من أجل حمايتك |
Bu pencereler güvenliğin için kurşun geçirmez yapıldı. | Open Subtitles | هذه النوافذ تم جعلها مضادة للرصاص من أجل حمايتك |
Yalnız senaryoları okuyamam. Senin güvenliğin için. Bir de özel jetime binemezsin. | Open Subtitles | ومع ذلك لن أقرأ لك حوارات إذاعية ، هذا من أجل حمايتك ولن أجعلك تركب في طائرتي الخاصة |
Bu ekipmanları güvenliğiniz için kurdunuz ve amacına ulaşıyorlar : | Open Subtitles | تثبيت هذه المعدات من أجل حمايتك وهذا ما نقوم به : |
Adamım, korunman için para ödemene gerek yoktu! | Open Subtitles | يارجل,ليس عليك ان تدفع الاموال من أجل حمايتك.. |
Seni korumak için içinde 25 kişinin olduğu bir imha kapsülünün parçalara ayrılmasına izin verdim. | Open Subtitles | سمحت لحجيرة الاختراق وبداخلها 25 شخصا بالتفجر إلى أشلاء من أجل حمايتك. |
Sizi korumak için birine son vermem gerekirse cesedi dikkatli bir şekilde yok ederim. | Open Subtitles | لو قمت بتدمير أي أحد آخر من أجل حمايتك سأتخلص من الجثة بصورة أكثر سرية |
Sadece sizi korumak için ülkesi için. | Open Subtitles | لم ينطق بكلمة فقط من أجل حمايتك بلده |
Sadece sizi korumak için ülkesi için. | Open Subtitles | لم ينطق بكلمة فقط من أجل حمايتك بلده |
Seni korumak için, yanlış bilgi verdim. | Open Subtitles | من أجل حمايتك أنا أعطيت معلومات كاذبه |
Ona, kendi tarafımdan birine, seni korumak için ben saldırdım. Eğer öğrenirlerse, bunu ödetecekleri kişi benim. | Open Subtitles | لقد هاجمت واحد من " قومى " من أجل " حمايتك " أنا من سأدفع الثمن لو |
Seni korumak için burada. | Open Subtitles | . هذا من أجل حمايتك |
Birlikte görülmesek iyi olur. Senin güvenliğin için. | Open Subtitles | ربما يجب ألا يتم رؤيتنا معنا من أجل حمايتك |
Üzgünüm ama güvenliğin için bunu yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | أنا آسفة لكن علي فعل هذا أنه من أجل حمايتك |
Kendi güvenliğin için bu cihazı bilen herkesin gizlilik sözleşmesi imzalaması gerekecek. | Open Subtitles | ، من أجل حمايتك سأحتاج من كل شخص علم بشأن ذلك الجهاز أن يُوقع على وثيقة لمنع الإفصاح عن المعلومات |
O yüzden güvenliğiniz için benimle gelmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | لذا علي أن أطلب منك لتأتي معي من أجل حمايتك |
Efendim, güvenliğiniz için sizi iniş gemisine götürmeliyim. | Open Subtitles | ...سيدي، من أجل حمايتك سوف أحتاج أن أوصلك... إلى مهبط المارينز |
Amy, bana güvenmen lazım. Bu sizin güvenliğiniz için. | Open Subtitles | (إيمي), سيتوجب عليك الوثوق بي هذا من أجل حمايتك |
Sana her şeyi kendi korunman için anlatmadım. | Open Subtitles | لم أخبرك بكلّ شيء... من أجل حمايتك |
Hepsi seni korumak içindi. | Open Subtitles | كل هذا كان من أجل حمايتك. |
Kendi korunmanız için, bizimle birlikte Air Force One'a eşlik etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | من أجل حمايتك, نطلب منك أن تذهب معنا الى طائرة الرئاسة |