Bir kız hayatı için çırpınırken biz neden burda oturup çin yemeği yiyoruz? | Open Subtitles | ما الذي نفعله بتناول طعام صيني، بينما تقاتل فتاة من أجل حياتها ؟ |
Angela Davis'in mahkemede hayatı için savaştığını görünce tüm bu hisleri aynı anda hissediyorsunuz. | TED | تغمرك كل هذه الأحاسيس في وقت واحد وأنت تشاهد أنجيلا ديفيس تقاتل من أجل حياتها في المحكمة الاتحادية. |
Kendi hayatı ve karnındaki bebeğin hayatı için yalvardı. | Open Subtitles | توسلت من أجل حياتها 000 وحياة الطفل بداخلها |
hayatı için savaştı... çünkü hayat yaşamaya değer. | Open Subtitles | قاتلت من أجل حياتها لأن الحياة تستحق العيش. |
Beni dinlemiş olsaydın, Lex ihtiyacı olan yardımı çoktan alıyor ve Bayan Lang burada hayatı için savaşıyor olmazdı. | Open Subtitles | إذا أستمعت إلى كلامي ليكس الآن سوف يكون يأخذ الرعاية التي يحتاجها و السيدة لانغ لن تكون هنا تصارع من أجل حياتها |
hayatı için savaşıyor ve bu daha az çekici ama çok, çok güçIü tarafların ortaya çıktığı andır. | Open Subtitles | سوف تكافح من أجل حياتها ومن ثم سيقوم جانبها القوي جداً باخروج من داخلها |
hayatı için mücadele ediyor ve halâ oğlumun okulu için kek yapmaya vakit bulabiliyor. | Open Subtitles | إنها في قتال من أجل حياتها ومع ذلك تجد الوقت لتخبّز من أجل مدرسة أبني |
Bir saatten fazla hayatı için mücadele etti. | Open Subtitles | على مدار ساعة، هذا شيء تناضل من أجل حياتها. |
Kendi hayatı ve karnındaki bebeğin hayatı için yalvardı. | Open Subtitles | توسلت من أجل حياتها وحياة الطفل بداخلها |
Şimdi müvekkilim hayatı için tıpkı sizin gibi 3XK'ye karşı savaştığınız gibi. | Open Subtitles | الآن موكلتي تقاتل من أجل حياتها كما قاتلت يوما من أجل حياتك ضد القاتل المتسلسل 3XK |
Belki de Janet hayatı için mücadele ederken seni tırmalamıştır. | Open Subtitles | أو جانت خدشتك عندما حاربت من أجل حياتها |
- hayatı için yalvardı, Detektif. - Kes sesini ! | Open Subtitles | لقد توسلت من أجل حياتها إخرس |
hayatı için mücadele etmiş. | Open Subtitles | هي كانت تحارب من أجل حياتها |