Özel bir iş için, özel birini arıyorum, ...adı, Sabata. | Open Subtitles | إنني أبحث عن رجل بعينه من أجل عمل خاص ساباتا |
Bayan Nooyi'yi elbise değişterme odasında iş için ikna etmeyi mi? | Open Subtitles | الضغط على الانسة نويي من أجل عمل في غرفة تبديل الملابس؟ |
Allah bizi mühim bir iş için seçtiğinde bunu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | وحينما يختارنا الله من أجل عمل هام لابدّ أن نستسلم للأمر |
27 yaşındayken, yönetim danışmanlığında çok zorlu bir işten ayrıldım peki ne için, daha da zahmetli bir iş için : öğretmenlik | TED | عندما كنت بسن 27، تركت منصب عمل جد شاقبمجال الإستشارة الإدارية من أجل عمل أخر أكثر صعوبة:التدريس. |
Hayır işi için bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بعرض متميز من أجل عمل خيري |
Tanrılar seni büyük bir iş için saklıyor olmalılar. | Open Subtitles | الآلهة يجب أن تكون حافظة لك من أجل عمل أعظم |
Şimdi bak, aşağı indikten beş dakika sonra, beni önemli bir iş için yukarı çağırmalısın. | Open Subtitles | الآن، إسمع، بعد خمسة دقائق من النزول إلى هُناك، يجب عليك أن تستدعيني من أجل عمل هام، إتفقنا؟ |
Benim adım Javier Martinez. İş için sizi görmemi söylediler. | Open Subtitles | ان اسمي جافيير مارتينيز لقد طلب مني أن أقابلك من أجل عمل |
Biri iş için caddenin karşısına geçse kendini satmış demektir" diyordu. | Open Subtitles | ان قطع شخص ما الشارع من أجل عمل يقنعونك به |
Bir iş için, bir aylığına. | Open Subtitles | سوف أخرجك من البلدة لبضعة أيام من أجل عمل |
Birkaç gün sonra şehirden bir aylık bir iş için ayrılacağım. | Open Subtitles | سأترك البلدة لبضعة أيام، أو شهر، من أجل عمل. |
Harika görünüyorsun ama aslında buraya iş için geldik. | Open Subtitles | تبدو رائعاً. لكن في الواقع نحن هنا من أجل عمل ما |
İki dakikalık bir iş için 12 saatlik uçuş. Beni devirdi, koca bir taneydi. | Open Subtitles | رحلة دامت 12 ساعة من أجل عمل يتطلب دقيقتين يا للدهشة ، لقد كانت قوية. |
Şehirde şu anki işinizde kalmak veya kırsalda daha iddialı bir iş için hayatınızı kökünden değiştirmek arasında kıvranır durursunuz. çünkü kalmak bazı yönlerden iyidir, taşınmak başka yönlerden ve ikisi de birbirinden daha iyi seçimler değildir. | TED | أنت تتعذب فيما أن تبقى في وظيفتك الحالية في المدينة أو أن تترك حياتك من أجل عمل أكثر تحدّ في الريف لأن البقاء هو أفضل من ناحية، والانتقال أفضل من ناحية أخرى، وعمومًا فإن كليهما ليس بأفضل من الآخر. |
Oh, hayır, eğer ayrılırsam bu başka bir iş için olmayacak. | Open Subtitles | لا، إن غادرت فلن يكون من أجل عمل آخر |
İş için mi buraya gelmişti? | Open Subtitles | أكانت في الخارج من أجل عمل ما ؟ |
Şimdi bana söyleyin,madam, son görüldüğü gece iş için mi buradaydı? | Open Subtitles | والآن أخبريني ، سيدتي ، هل كان السيد "بلوندوا" هنا من أجل عمل في آخر ليلة تمت رؤيته فيها؟ |
Her neyse buraya iş için geldim. | Open Subtitles | على أيّ حال، أنا هنا من أجل عمل. |
Ve bundan iki gün sonra okula gitmeme izin vermeyip iş için Maine'e geldi. | Open Subtitles | وبعدها بيومَين تخرجني مِن المدرسة مِنْ أجل عمل في "ماين" |
İkincisi, Los Angeles'e iş için geldim. | Open Subtitles | إثنان، أنا في لوس أنجلوس من أجل عمل |
Resmi bir polis işi için buradalar. | Open Subtitles | إنّهما هنا من أجل عمل رسمي خاص بالشرطة |