Evet. Bazı öğretmenler en az şeyi yaparak idare etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أجل, كما تعرف, بعض المعلمين يكتفون فقط بالحد الأدنى من العمل؟ |
Az önce Evet! Az önce ne dedim ben? Park yerinin orada! | Open Subtitles | الآن، أجل كما قلت في مرآب السيّارات، قبل أن تسحبوني من فوقه |
Evet efendim, aynen söylediğiniz gibi. Mümkün olduğunca çabuk teslim edecekler. | Open Subtitles | أجل كما قلت سيدي سوف يحضرونها لك قدر المستطاع |
Bana da ilk bakışta öyle gelmişti. Ama hemen sonra çekilmiş resme bak. | Open Subtitles | أجل كما توقعت , لكن أنظر إلى الصورة التي بعدها |
Noel partisini ya da kapalı otoparkta yaşananları söylediğin gibi mi? | Open Subtitles | أجل كما أخبرتني عن حفلة الميلاد او ماذا عن موقف السيارات |
Evet. Hocam 'İhtiyar Köpük Surat' şöyle derdi: | Open Subtitles | أجل, كما كان يقول مدرسي, صاحب وجه الفقاعة العجوز |
Evet, bildiğin gibi önce babayım sonra taraftar. | Open Subtitles | أجل, كما تعلمين الأُبوة اولاً وتليها تشجيع فريق كرة القدم |
Evet, ona da söylemiştim. Doğum gününde sevgilime verdim. -Sevgilinin adı var mı? | Open Subtitles | أجل كما قلت لها , لقد قدمتها لصديقتي هدية عيد الميلاد |
Evet, şey, bilirsin... böylece basın onun hakkında konuşmayı bırakıp gerçekten önemi olan şeyleri konuşmaya başlar. | Open Subtitles | أجل , كما تعلمين , حتى تتوقف الصحافة عن التحدث عن ذلك و يبدأون بالتحدث عن أشياء أهم |
Evet ve şey ben gerçekten eve dönüş saatimi bi hayli aştım, yani gitmem gerek. | Open Subtitles | أجل كما تعرفون لقد تأخر الوقت ويجب ان اذهب |
Evet, buna ben zorladim cunku bugun Aile Koruma dersim var. | Open Subtitles | أجل,كما تعرفين,لقد ضغطت ذلك لإنه لدىَ درس دفاع عائلي اليوم. |
Evet kendine bir yer bulana kadar. | Open Subtitles | أجل , كما تعلمين حتى تحصلي على مسكنكِ الخاص |
Evet, dediğim gibi, yapacak çok şey var ama tabii ki, ana şifreye ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | أجل, كما قلت يوجد الكثير لنعمله لكننا سنحتاج بالطبع لـ .. المفتاح الرئيسي |
Evet, sen... bilirsin, şey yap ve biraz sızlan ve biraz kilo kaybet falan filan. | Open Subtitles | أجل, كما تعلم, أفعل ذلك الشىء وأخرج كلامك الفارغ |
Evet, ayrıca kamyonu çalan piç kurusu | Open Subtitles | أجل , كما أن معهم البذيء الذي سرق ساحنتك |
Evet çocuğa baskı kuran birisi gibi. | Open Subtitles | أجل, كما لو ان هناك احدا ما يضطهد الطفل. |
Evet göğüslerine kazınmış harfler de öyle diyor ama bunu kanıtlamak için mahkeme edildiklerinden şüpheliyim. | Open Subtitles | أجل, كما ذكرت العبارة ,المحفورة على صدريهما لكن أشك أنه تم محاكمتهم لإثبات ذلك |
Sağ olun. Alo! Ben de öyle demiştim. | Open Subtitles | شكراَ أجل كما توقعت |
Evet aynen öyle. | Open Subtitles | أجل كما أفعل الآن |
Aynı, üniversiteli çocukların yüzünü dağıtmaya karar verdikleri zamandaki gibi. | Open Subtitles | أجل, كما طلبتني أنت حين قرر بعض الرجال تحطيم وجهك. |
Albayın işaret ettiği gibi, eğer Charles yaralanmışsa komada olabilir, hafızasını kaybetmiş olabilir veya... | Open Subtitles | أجل كما اقترح الكولونيل، إذا كان من المرجح أن تشارلز مصاباً فقد يكون في غيبوبة أو يعاني من فقدان الذاكرة أو |